Transnational organized crime :how Turkey and european union combat with it?

Abstract

Transnational organized crime (TOC) is a profit making activity intervening in the economic political and social lives of countries. The illegal smuggling trafficking activities and the money laundering businesses of TOC cause political instability and economic losses. TOC involves several states which necessitates global and regional cooperation either in the sense of police combating the crime or in the sense of governmental response and policy development against illegal transnational activities. Organized crime groups pursue their activities in Europe Asia and the Middle East through the movement of illegal goods. Turkey has an important place as a transit country and bridge for smuggling of humans drugs arms organs or other material and goods which people demand and from which smugglers and dealers can make high profits. international organizations like the United Nations and European Union are preparing legal procedures aiming to diminish and end illicit and illegal smuggling activities. During its EU membership process Turkey has signed several agreements with the EU and has also formed partnerships against transnational organized crime groups with the United Nations and Council of Europe. The EU's progress reports about Turkey encourage and appreciate Turkey for its efforts such as its approval of the Convention on Action against Trafficking of Human Beings the Palermo Protocol and the European Convention on Laundering Search Seizure and Confiscation of the Proceeds of Crime. The signing of these legal documents are indicators of integration and consolidation between Turkey and the West in the struggle with TOC. -- Summary.

Amacı ekonomik kazanç sağlamak olan sınır ötesi organize suç örgütleri kaçakçılık faaliyetlerini gerçekleştirirken ülkelerin ekonomik, politik ve sosyal hayatlarına müdahelede bulunurlar. Örgütler yasadışı kaçakçılık, yasadışı ticaret ve karapara aklama faaliyetlerini gerçekleştirirken bu olayların meydana geldiği ülkelerde siyasi istikrarsızlık ve bütçe açığı yaşanmasına, var olan düzenin sarsılmasına sebep olurlar. Sınıraşan suç örgütleri faaliyetlerini doğası gereği birçok ülkede sürdürmektir. Bu durum sınıraşan suçla mücadelede aynı şekilde birden çok ülkeyi içine alan bir yapılanma ya da yasal düzenleme ihtiyacı doğurmaktadır. Organize suç örgütleri faaliyetlerini yoğun olarak Avrupa, Asya ve Ortadoğu bölgesinde yürütmektedirler. Türkiye coğrafi konumundan dolayı bu faaliyetlerin gerçekleştirildiği alanların ortasında kalarak, transit ülke konumuna yerleşmekte ve insan kaçakçılığı, insan ticareti, uyuşturucu, silah, organ ya da kâr getiren ve talep edilen her türlü maddenin kaçakçılığı faaliyetlerinden etkilenmektedir. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası alanda faaliyet gösteren örgütler düzenledikleri yasalar ve anlaşmalarla sınırötesi organize suçun önüne geçmeyi hedeflemektedirler. Türkiye entegrasyon sürecinde Avrupa Birliği kriterlerini yakalayabilmek için birçok anlaşma imzalamıştır. Bunun dışında Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi'nin sınırötesi anlaşmalarına da imza atmış İnsan Ticaretinin Engellenmesi Sözleşmesi, Palermo Prokolü, Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması Araştırılması, Ele Geçirilmesi ve El Konulmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi gibi yasal düzenlenmelerin Türkiye tarafından kabulü ilerleme raporlarında takdir edilen gelişmelerdendir. Sınırötesi organize suçu engellemek konusundaki bu gelişmelerin Türkiye ile batı arasındaki ilişkilerin gelişmesinde etkili bir güç olduğu söylenebilmektedir.