RESMİ YARGI VE TAHKİMİN AYRI AYRI VE BİRLİKTE YETKİLENDİRİLDİĞİ TAHKİM ANLAŞMALARININ GEÇERLİLİĞİ
Abstract
Hem tahkim yargılamasının, hem de resmi yargının yetkilendirildiği tahkim sözleşmeleri
ile uygulamada sıklıkla karşılaşılmakta ve bu sözleşmelerin geçerliliği sorunu gündeme
gelmektedir. Bir taraftan, tespit edilecek hukuka göre sözleşmenin geçersiz addedilmesi
uyuşmazlığın istenmeyen mercilerce çözümlenmesi sonucunu doğurabileceği gibi, diğer
taraftan, birden fazla merciin kendini yetkili tayin edebileceği şekilde kaleme alınan tahkim
anlaşmaları paralel yargılamalara, hatta birden çok ve çelişen kararların verilmesine yol
açabilecek ve her bir durumda olumsuz etkilenen uyuşmazlık çözüm süreci olacaktır. Bu
kapsamda çalışmamızda öncelikle tahkim anlaşmasına uygulanacak hukukun ne şekilde
belirleneceği sorunu tartışılacak, daha sonra ise tahkim ve resmi yargının birlikte veya
ayrı ayrı yetkilendirildiği tahkim anlaşmalarının geçerliliği sorunu özellikle Türk hukuku
bağlamında örnekler üzerinden incelenerek değerlendirmelerde bulunulacaktır. Arbitration agreements that authorize both national courts and arbitration are often encountered in practice and their validity questioned. On the one hand, the arbitration agreement
may be rendered invalid under the applicable law, which may result in the dispute being
seen and resolved before undesired authorities; and on the other hand, multiple authorities (such as arbitral tribunals and national courts) may render themselves competent
to decide, which may lead to parallel proceedings and further to many and conflicting decisions be rendered, all of which may negatively effect the dispute resolution process.
In this respect, we will first discuss how to determine the law applicable to the arbitration
agreement, and then will analyze the validity of arbitration agreements that authorize
both arbitration and national courts, with specific importance given to those governed by
Turkish law, through examples.