Hukuk Fakültesi
Permanent URI for this communityhttps://gcris.khas.edu.tr/handle/20.500.12469/50
Browse
Browsing Hukuk Fakültesi by Access Right "info:eu-repo/semantics/closedAccess"
Now showing 1 - 15 of 15
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation Count: 06098 Sayılı Yeni Türk Borçlar Kanunu'na Göre Taksitle Satış Sözleşmesi(Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2013) Hacıbekiroğlu Ömeroğlu, Ekin1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu ile taksitle satış sözleşmesi kapsamlı bir şekilde düzen- lenmiştir. Bu çalışmanın amacını, taksitle satış sözleşmesi hakkında getiri- len yeni düzenlemelerin incelenmesi ve 818 sayılı Borçlar Kanunu ile kar- şılaştırılarak getirilen hükümlerin tespiti oluşturmaktadır.Article Citation Count: 0Anonim Ortaklık Genel Kurul Toplantılarında Uygulanan Yetersayılar ve Bazı Değerlendirmeler(2017) Biçer, Levent; Hamamcıoğlu, EsraAnonim ortaklıklarda genel kurul, paysahipleri veya temsilcilerinin katılımı ile yılda en az bir defa ve gerektiğinde toplanan zorunlu bir organdır. Ortaklığın birçok konudaki kararları genel kurulda alınır. Genel kurulda alınan kararlar, toplantıya katılsın katılmasın tüm ortakları, yönetim kurulunu, diğer yöneticileri ve ortaklığı bağlar. Bu çalışmada anonim ortaklık ge- nel kurul toplantılarında uygulanan yetersayılar, yetersayıların anasözleşme ile değiştirilmesi, anasözleşme ile arttırılan yetersayıların hangi yetersayılarla değiştirilebileceği, oy hakkının donması ve oy hakkından yoksunluk hallerinin yetersayılara etkisi ile yetersayılara aykırılığın sonuçları incelenmeye çalışılmıştır.Article Citation Count: 0Anonim Ortaklıklarda Tek Borç İlkesine İlişkin Gelişmeler(*)(2018) Hamamcıoğlu, EsraTürk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 480. maddesinde kanunda öngörülen istisnalar dışında paysahibine anasözleş-me ile dahi pay bedelini veya payın itibari değerini aşan primi ifa dışında bir borç yükletilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Hükümde geçen “borç” sözcüğü kanunkoyucunun bilinçli bir tercihi olup geniş anlamda tüm borçları kapsayacak şekilde kullanılmıştır. Buna göre paysahibinin ortaklığa karşı olan asli ve tek borcu taahhüt etmiş olduğu sermayeyi ifa borcudur. Tek borç ilkesi olarak adlandırılan düzenlemenin gerekçesinin paysahibi-ni belirsiz bir gelecekle ve beklemediği yükümlülüklerle karşı karşıya bırakmamak ve payın devir kabiliyetini sınırlandırmamak olduğu söylenebilir. İlke aynı zamanda anonim ortaklığın tipik bir sermaye ortaklığı olması nedeniyle sahip olduğu temel özellikleri ile de uyumludur. Bununla birlikte, ilkenin kanundan kaynaklanan istis-naları da bulunmaktadır. Yine bazı hususların ilkenin istisnası kapsamında olup olmadığı da tartışılmaktadır. Tek borç ilkesinin anlam ve kapsamının ortaya konulabilmesi bu istisnaların açıklığa kavuşturulması ile mümkündür.Article Citation Count: 0Avale İlişkin Güncel Yargıtaykararlarının Değerlendirilmesi(2018) Karamanlıoğlu, ArgunTeminatlar, alacaklılara güvence sağlayarak, kredi ihtiyacı içinde olanların krediye erişmelerini kolaylaş-tırmaktadır. Aval, kambiyo senetlerine özgü bir kişisel teminat türüdür. Uygulamada sıklıkla tercih edil-mese de aval ile ilgili azımsanmayacak sayıda uyuşmazlığın yargı kararlarına konu olduğu görülmektedir. Öte yandan, kefalette eşin iznini arayan TBK md. 603 hükmünün uygulama alanına avalin girip girmediği son dönemde doktrinde ve Yargıtay kararlarında en tartışmalı konulardan biri olmuştur. Bu makalede; özellikle, avalde eşin rızasına ilişkin Yargıtay kararları ile birlikte avale ilişkin yakın tarihli ve önemli bazı Yargıtay kararları değerlendirilmiştir.Article Citation Count: 0Avrupa Birliği’nin Milletlerarası Özel Hukuka İlişkin Düzenlemelerinin Türk Hukukuna Etkileri(MALTEPE ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2013) Süral, Bahar CeydaAvrupa Birliği’nde ilk olarak 1 Mayıs 1999’da yürürlüğe giren Amsterdam Antlaşması ile değişik Avrupa Topluluğu Antlaşması ile milletlerarası özel hukukun uyumlaştırılması çabaları düzenlenmiş; bu anlamda, Avrupa Topluluğu’na delillerin toplanması ve hukuki ve ticari davalar sonucu verilen kararların tanıma ve tenfizinde işbirliği ile üye ülkelerin kanunlar ihtilafı ve milletlerarası yetkiye ilişkin kurallarının birbirine uyumunun geliştirilmesi hususlarında tüzük ve direktif çıkarma yetkisi tanınmıştır. Lizbon Antlaşması sonrasında kabul edilen Avrupa Birliği’nin İşleyişine Dair Antlaşma’da özgürlük, güvenlik ve adalet alanı yaratılması ve bu kapsamda milletlerarası özel hukuk konusunda düzenleme yapma yetkisi Birliğin paylaşılan yetki alanları içerisinde sayılmıştır. Bu kapsamda, 2001 yılından itibaren milletlerarası özel hukuka ilişkin olarak birçok Tüzük kabul edilmiştir. Bu Tüzükler, Türk hukukunda bir uygulama alanına sahip olmamakla birlikte, yeni kanunların yapılmasında ve doktrindeki tartışmaların zenginleşmesinde sürekli olarak örnek alınmıştır. İleride Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üye olması halinde bunlar Türk hukukunun da bir parçası haline gelecektir. Ancak, bu düzenlemelerin Türk hukukuna tek etkisi bununla sınırlı mıdır? Tüzük hükümleri incelendiğinde Türk hukukçusunun da halihazırda dikkate alması gereken durumlar nelerdir? Çalışmamızda, aile ve borçlar hukuku alanındaki Tüzüklerin ilgili hükümleri incelenerek, bu soruların cevabı aranacaktır.Article Citation Count: 1A Critical Analysis of Current Legal Developments on the Political Participation of Minorities in Turkey(2010) Akbulut, OlgunThis is a follow-up article to the one published in the IJMGR half a decade ago (Vol. 12 2005). Although there have been domestic and international legal cases that are directly concerned with the political participation of minorities in Turkey few improvements have been made in law covering the subject. This encouraged this author to analyse and criticise the judgements of the European Court of Human Rights and the legal and political actors at domestic level. The aim of this article is to reflect upon how international human rights monitoring affects national laws in certain thorny issues such as the rights of minorities. Since the current and previous articles have a common theme and complement each other I strongly recommend reading both articles. © 2010 Martinus Nijhoff Publishers.Article Citation Count: 0Debate on Patentability of Biotechnological Studies in Turkey.(2007) Memiş, TekinThe article examines the legislative attempts to regulate the protection of biotechnological inventions through patent in Turkey. In line with the membership process of Turkey to the European Union the Turkish Draft Law on the Protection of the Patent Rights is in compatible course with the Directive 98/44 EC of the European Parliament and of the Council on the Legal Protection of Biotechnological Inventions. According to the present article holds a critical view towards the Turkish Draft Law on the Protection of the Patent Rights and the EU Directive. Concepts of invention discovery simple and qualified invention that are in the both instruments are especially examine.Article Citation Count: 0Edinilmiş Mallara Katılma Rejimine Kadın Hakları Açısından Bir Bakış(2018) Ayar, Ahmet17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilerek, 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe giren 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi toplumumuzun çağdaş uygarlık kapısından içeri girmesinde önemli bir rol oynamıştır. Özellikle Türk hukukundaki kadın hakları açısından devrim, Türk Kanunu Medenisinin yürürlüğe girmesi ile başla-mış ve 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile de pekiştirilmiştir. Türk Medeni Kanunu, Türk Kanunu Medenisi’nde yer almayan “edinilmiş mallara katılma” rejimini yasal mal rejimi olarak kabul etmiştir (TMK. 202/I). Her ne kadar, yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi, eski yasal mal rejimi olan mal ayrılığına oranla kadın hakları açısından daha ma-kul görünse de, istenilen sonuçları tam olarak sağlamamıştır. Bu sebeple, Türk Medeni Kanunu m. 218 vd hükümlerinde düzenlenen “edinilmiş mallara katılma” rejimini genel hatları ile incelemek ve özellikle kadın hakları açısından irdelemek isabetli olacaktır.Article Citation Count: 0Evlilik Dışında Velayetin Birlikte Kullanılması(2018) Uzun Kazmacı, ÖzgeTürk Hukukunda son yıllarda, evlilik birliği dışında, özellikle boşanmadan sonra, birlikte velayet öğreti-de çokça tartışılmaktadır. Birçok ülke hukukunda bu konuda düzenlemeler yapılmış olması ve özellikle uluslararası anlaşmalarda çocuklar ile ilgili hak ve sorumluluklarda anne babanın eşitliğine ilişkin hü-kümler yer alması, bu tartışmanın kaynağını oluşturmaktadır. İç hukuk kuralı haline gelen uluslararası sözleşme hükümleri çerçevesinde, Türk Hukukunda boşanmadan sonra birlikte velayete hükmedilebi-leceği uygulamada da savunulmakta ve bu yönde kararlar da çıkmaktadır. Bununla birlikte bu konuda bir kanun değişikliği yapılarak birlikte velayetin esasları ve sonuçları ile birlikte düzenlenmesi ihtiyacı devam etmektedir.Article Citation Count: 0HASTANIN TIBBİ YAŞAM İRADESİNE DAİR HUKUKİ VASITALAR(2017) Söğüt, İpek Sevda; Tuna, EkinBirçok hukuk sisteminde, kişilerin tedavileri ile ilgili karar alma sürecine katılmaları konusunda "tıbbi yaşam iradesi"ni ortaya koyan hukuki vasıtalar kabul edilmiştir. Tıbbi yaşam iradesi; çok ciddi bir hastalık durumunda hastanın kendisine verilecek olan sağlık hizmeti ile ilgili taleplerini ortaya koyması veya kendi kararlarını alamayacak duruma gelmesi halinde, yerine karar alacak kişiyi belirleyebilmesini sağlayan yazılı irade açıklamalarıdır. Gelişmiş ülkelerde yoğun tartışmalara yol açan bu konu, henüz Türkiye'de normatif bir düzenleme oluşturma yönünden, tartışmaya açılmamıştır. Hukuk sistemlerinin uygun gördüğü şekilde, çeşitli hukuki vasıtalarla vücut bulan hastanın tıbbi yaşam iradesi; kendi kaderini tayin ve onurlu ölüm hakkı çerçevesinde, hastanın terminal dönemde olması halinde, karar verme yetkisini haiz olmadığı anda dahi, kendisine uygulanmasını istediği ya da istemediği tıbbi müdahaleleri belirleyebilmesini sağlayan bir hukuki müessese olarak karşımıza çıkmaktadır.Article Citation Count: 0Hekimin Cezai Sorumluluğu Açısından Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçunun(tck M. 135) Değerlendirilmesi(2018) Mutlu, Muhammet SefaKişisel verilerin korunması hususunda hukukumuzda son yıllarda yaşanan hızlı değişimin etkisiyle, TCK m. 135’te kişisel verilerin kaydedilmesi suçu düzenlenmiştir. Suçun düzenlenmesinin amacı, başta elekt-ronik ortamlar olmak üzere kişisel verilerin her geçen gün daha fazla şekilde hukuka aykırı olarak işlen-mesini önlemeye yöneliktir. Hekim karşısına fiziksel ve psikolojik olarak korunmaya muhtaç bir halde gelen hastanın (bireyin) özel hayatının gizliliği, kişisel verilerinin korunmasının temelini oluşturmakta-dır. Taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar ve yerel hukukumuz açısından da hekim-hasta ilişkisi çer-çevesinde hastanın (bireyin) kişisel verilerinin korunması ve kaydedilecek verilerin hukuka uygun olması gerekmektedir. Dolayısıyla, kişisel verilerin kaydedilmesinin TCK m. 135 bağlamında hekim açısından sı-nırlarını çizmek ve kaydetme fiilinin hangi sınırdan sonra suç oluşturacağını aydınlatmak oldukça önem-lidir. Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu düzenlemesinin dar kapsamlı, soyut, yoruma muhtaç olması ve özellikle özel hayat verisi ile kişisel veri ayırımının net olmaması mahkeme kararlarında benzer suçlarla karıştırılmasına yol açmaktadır. Anılan bu yönlerden, çalışmamızda, TCK m. 135’te düzenlenen kişisel verilerin kaydedilmesi suçunun unsurları hekimin cezai yükümlülüğü açısından değerlendirilmektedir. İncelenen ulusal yüksek mahkeme ve AİHM kararları doğrultusunda söz konusu suç tipinin kapsamının detaylıca belirlenmesi istenmektedir.Article Citation Count: 15Internal Customer Satisfaction Improvement With Qfd Technique(Emerald Group Publishing Limited, 2016) Camgöz-Akdağ, Hatice; İmer, Havva Pınar; Ergin, Kebire NazlıPurpose - The purpose of this paper is to employ quality function deployment (QFD) method for translating internal customer needs and expectations into appropriate service specifications to perform existing process assessments in relation to quality characteristics for increasing internal customer satisfaction. Design/methodology/approach - The integration of SERVQUAL into QFD has been used to set the success factors to improve quality in the textile industry. One of the largest textile companies in Turkey provided the sample. A SERVQUAL-type of questionnaire was used and a total of 32938 questionnaires were distributed both manually and online 24551 usable were received comprising a response rate of 77.31 percent. Findings - Findings of the QFD application suggest internal customer focus as having the highest weight score of almost 12 percent improvement. In addition improvements in technical requirements of politeness and process communication have a 9 percent impact each on internal customer satisfaction criteria. Research limitations/implications - QFD technique is able to provide companies with a better understanding of internal customer expectations and translate these into appropriate service specifications and perform existing process assessment. Originality/value - This paper is a first attempt that applies this integrative approach to a different type of industry thus offering practical and applied information for professionals engaged in academia and as practitioners.Article Citation Count: 0Article Citation Count: 0Nearly a Decade on - the Perception of International Arbitration Law by Turkish Courts(Oxford University Press, 2010) Süral, Bahar Ceyda[Abstract Not Available]Article Citation Count: 0The Workers on The Personal Life, The Consultancy "not To Be Retainable"(Istanbul Univ, 2016) Çatalkaya Ugan, Deniz[Abstract Not Available]