1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "KAZEMIPOURLEILABADI, NEGAR"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 1 of 1
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Osmanlı Dönemi'nde Yazma Eserlerin Kütüphanelerde Koruma Gelenekleri
    (Kadir Has Üniversitesi, 2018) KAZEMIPOURLEILABADI, NEGAR; Erkan Kösebay, Yonca; Architecture; 06. Faculty of Art and Design; 01. Kadir Has University
    Kütüphanelerin gelişmesiyle birlikte, Kitap sanatlarının önemi günümüze kadar ulaşmıştır. Değerli içeriklere sahip olan kitaplar yada nefis bir şekilde hazırlanan kitapların korunmasında, vakıf kütüphaneleri önemli bir yere sahiptir. Vakıf kütüphanelerin gelişimi, bu kütüphanelerin yönetimi ile ilgili yazılan ve vakıf şartlarının belirtildiği kayıtlarda(vakfiyeler) kitapların korunması ve hizmete sunularak, varlıklarını sürdürmeleri istenmiştir. Vakfiyede belirtilen şartlara göregöre düzenli bir şekilde kitapların bakımlarının yapılması ve kitap koleksiyonlarının kataloglarının hazırlanmasının kitapların korunmasında önemli bir yere sahiptirolduğu anlaşılmaktadır.Vakıf yazılarının hazırlanması ve vakıf şartları, vakıf sahiplerine bağlı olarak değişmiştir. Vakıf kütüphaneleri, farklı kaynaklara bağlı olarak özel veya halka açık olarak vakfedilmiştir. Bu şartların, bağış şekline bağlı olarak değiştiği bilinmektedir.Osmanlı vakıf kütüphanelerin sistematik bir şekilde, yapısal özellikleri kitapların korunmasına yönelik yapıldığı, seçilen personelden mimari tasarıma kadar bu doğrultuda kurgulanmıştır. Yinede zaman içinde söz konusu vakıf şartlarının unutulması veya personel tarafından ihmal edilmesi, kitapların yok olmasına yolaçmıştr. Vakfiiye şartlarına ilgi çekmek ve onları önemli kılmak adına, vakfiye şartlarının kısa cümlelerle, mühür şeklinde kitaplara basılması veya el yazısıyla bir kaç satırda kitaplarda yazılması bir gelenek haline gelmiş ve çoğu kütüphane veya şahıs bu geleneğe uymuştur. Kitapların korunması adına yazılan bu tılsımlı yazıların genelde bir batıl inanç üzerine kurulduğu düşünülse de, bazı örneklerde, inancı destekleyen bir bilgi olduğu ortaya çıkmıştır.