Yüksekokullar
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12469/81
Browse
Browsing Yüksekokullar by Scopus Q "Q3"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Article TEMAŞA-İ DÜNYA VE CEFAKÂR U CEFAKEŞ'TE GELENEKSEL FOLKLOR BİÇİMLERİ(Geleneksel Yayıncılık Eğitim San. Tic. Ltd. Şti., 2016) Şişmanoğlu Şimşek, ŞehnazEvangelinos Misailidis’in 1871-1872 yıllarında Yunan harfli Türkçe (Karamanlıca) olarak yazdığı Temaşa-i Dünya ve Cefakâr u Cefakeş, bugüne kadar yapılan çalışmalarda genellikle O Polipathis (1839) adlı Yunanca romanın uyarlaması olarak ele alınmış ve özgünlüğü yeterince vurgulanmamıştır. Bu makalede; Temaşa-i Dünya’nın, Polipathis’te yer almayan Osmanlı edebiyatına özgü geleneksel folklor biçimleri içermesi nedeniyle özgün bir roman olarak değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. Çalışmada öncelikle Temaşa-i Dünya’daki geleneksel folklor biçimlerinin çeşitliliği ve kaynakları belirlenmiş ve bunların hangi edebî araçlarla metne dâhil edildikleri ortaya konulmuştur. Söz konusu unsurların anlatıcı söylemini nasıl etkiledikleri ve yazar tarafından hangi işlevlerde kullanıldıkları çözümlenmiştir. Buna göre, Temaşa-i Dünya’da, Müslüman ve gayrimüslim farklı kaynak ve geleneklerden beslenen sözlü ve basılı kültür ürünlerinin temelde anlatısal ve çerçeve hikâyeden sapma olarak iki biçimde metne yerleştirildiği görülmektedir. Sapmalar hem işlevsel olarak hem de söylem düzleminde geleneksel hikâye anlatıcısından izler taşımaktadır. Misailidis’in anlatıcısı geleneksel hikâye anlatıcısına benzer bir biçimde aktif bir özne olarak anlatacağı hikâyeleri metinde Karamanlı okur topluluğuna vereceği iletilere uygun olarak seçmiş ve yönlendirmiştir. Bununla birlikte, metinde geleneksel anlatıların olağanüstü ögelerden arındırıldığı ve gerçekçi bir üslup ve içerikle aktarıldığı söylenebilir. Ayrıca, söz konusu anlatılar benöyküsel anlatıcının sınırlı bakış açısının aşılmasına ve farklı deneyimlerin aktarılmasına da zemin hazırlamıştır. Temaşa-i Dünya içerdiği pek çok deyim ve atasözleri ile on dokuzuncu yüzyıl İstanbulu’nun folklorik bir panoramasını da sunmaktadır.Other Türkçe ve Yunanca Kaynaklarda Karakoncolos / Kalikancaros İnancı(Geleneksel Yayıncılık Eğitim San. Tic. Ltd. Şti., 2018) Şişmanoğlu Şimşek, ŞehnazKarakoncolos/kalikancaros inancı Türkiye’de başta İç Anadolu ve Karadeniz bölgesi olmak üzere, Yunanistan, Bulgaristan ve Sırbistan’a kadar Balkanlar’da geniş bir coğrafyada görülmektedir. Türkçede yapılan derlemelerde kimi zaman farklı isimlerle anılsa da karakoncolosun görüldüğü dönem ve özellikleri benzerlik gösterir. Buna göre, yılın en soğuk günlerinde yeryüzüne çıktığına inanılan karakoncolos, çoğu zaman tüylü, hayvana benzeyen, insanlara musallat olan ve onları tedirgin eden bir yaratık olarak betimlenmektedir. Karakoncolos inancına yer veren Türkçedeki ilk yazılı kaynaklardan biri ise Evliya Çelebi’nin Seyahatnâmesi’dir. Bugün özellikle Doğu Karadeniz’de “karakoncilo” gibi oyunlarda bir gelenek ya da Türkçe edebiyat ve sinemada nadiren de olsa bir imge olarak varlığını devam ettirse de çoğunluk tarafından unutulmuş hatta hiç bilinmeyen bir inanıştır. Öte yandan, Yunancada çoğunlukla kalikancaros adıyla anılan bu inanışa dair anlatılar, oldukça erken bir tarihte halk bilimci Nikolaos Politis tarafından derlenmiştir (1904). Bu çalışmada öncelikle söz konusu derlemede yer alan anlatılardan söz edilerek bu anlatıların bugünkü Yunanca çocuk edebiyatında Filippos Mandilaras tarafından yeniden yazımlarına değinilecektir. Bugünkü Yunanistan’da özellikle Noel döneminde gerek okullardaki müzikli gösterilerle gerekse yayımlanan çocuk kitaplarının popüler bir figürü olarak varlıklarını devam ettirdikleri ortaya konacaktır. Geniş bir coğrafyaya yayılmış olan bu inancın Türkçe ve Yunanca kaynaklardaki aktarımlarına genel olarak bakıldığında incelenen Türkçe kaynakların daha çok Doğu Karadeniz bölgesinden derlendiğini ve unutulmaya yüz tutmuş bir gelenek olarak nadiren yaşatıldığını görebiliriz. Bugünkü Yunanistan’da ise Velloudios’un hâlâ dolaşımda olan çizimlerinin de etkisiyle kalikancaros inancının çocuk edebiyatının “millî” ve popüler bir unsuru olarak varlığını devam ettirdiği görülmektedir.