Fakülteler
Permanent URI for this communityhttps://gcris.khas.edu.tr/handle/20.500.12469/28
Browse
Browsing Fakülteler by WoS Q "N/A"
Now showing 1 - 20 of 1055
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation Count: 0"2-pirazolin yapısındaki yeni bir bileşiğin sentezi, moleküler modellemesi ve monoaminoksidaz inhibitörü etkisinin araştırılması"(Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, 2018) Yelekçi, Kemal; Uçar, Gülberk; Yelekçi, KemalAmaç: Nöromediatörlerin yıkımından sorumlu olan monoamin oksidaz (MAO) enziminin izoformlarının (MAO-A ve -B) birçok hastalık ile yakından ilişkili olduğu; MAO inhibitörlerinin depresyon, Parkinson ve Alzheimer hastalığı gibi hastalıkların tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir. Grubumuzca daha etkin, tersinir ve az yan etkili yeni bir MAO inhibitörü (SH2U bileşiği) sentezlenmiş ve bu bileşiğin insan MAO enzimini (hMAO) inhibe etme yeteneği incelenmiştir. Ayrıca bu yeni bileşiğin hMAO ile etkileşimi, moleküler modelleme çalışmaları ile detaylı bir şekilde araştırılmıştır. Sentezlenen yeni bileşiğin hMAO’yu kuvvetli bir şekilde yarışmalı ve tersinir olarak inhibe ettiği bulunmuştur. Söz konusu bileşiğin Parkinson ve Alzheimer hastalıklarının tedavisinde ümit verici bir ilaç etken maddesi olabileceği düşünülmektedir. Yöntem: 3’,5’-Dikloro-2’-hidroksi asetofenon ile p-tolualdehit’in metanol içinde KOH varlığında reaksiyona girmesiyle 1-(3,5-dikloro-2-hidroksifenil)- 3-p-tolil prop-2-en-1-on (3’,5’-Dikloro-2’-hidroksi-4- metil şalkon) bileşiği sentez edilmiştir. Daha sonra elde edilen bu bileşiğin etanol içerisinde geri çeviren soğutucu altında izonikotinik asit hidrazit ile muamele edilmesiyle [3-(3,5-dikloro-2-hidroksifenil)-5-p-tolil-4,5- dihidropirazol-1-il] (piridin-4-il) metanon bileşiği sentez edilmiştir. Yapısı doğrulanan bu bileşiğin hMAO enzimi ile etkileşimi, ticari tayin kiti kullanılarak fluorometrik bir yöntemle incelenmiştir. Ayrıca, söz konusu yeni bileşik ile hMAO arasındaki etkileşimler, moleküler modelleme çalışmaları ile aydınlatılmıştır. Bulgular: Sentezlenen bileşiğin yapısı, IR, Mass, 1H-NMR ve elemental analiz yöntemleri kullanılarak doğrulanmıştır. Yapısı doğrulanan bu bileşiğin etkin, seçici, tersinir, toksik olmayan bir hMAO-B inhibitörü olduğu ve inhibisyonun yarışmalı olduğu görülmüştür. Moleküler yerleştirme programı kullanılarak bileşiğin hMAO-B enziminin aktif bölgesinde hangi amino asit yan zincirleri ile ne tür girişimleri yaptığı belirlenmiştir. Sonuç: Yeni sentezlenen SH2U bileşiği, hMAO-B enzimini kuvvetle, seçici, yarışmalı ve tersinir olarak inhibe etmiştir. Sentezlediğimiz bileşik, bilinen seçici ama tersinmez MAO-B inhibitörü olan selejilin’den daha etkin ve seçici, tersinir olarak hMAO-B enzimini inhibe etmiştir ve Parkinson ile Alzheimer hastalığı tedavisinde kullanılabilecek bir ilaç etken maddesi olarak ümit vadetmektedir.Article Citation Count: 02000’li Yıllarda Yapısal Dönüşüm ve Emeğin Durumu(DİSK Birleşik Metal-İş, 2019) Orhangazi, ÖzgürTürkiye ekonomisi 2000’li yıllarda büyük bir yapısal dönüşüm yaşamış ve tarımın milli gelir ve istihdam içerisindeki payı hızlı bir biçimde düşmüştür. Bu süreçte proleterleşme artmış ve Türkiye giderek daha fazla bir ‘ücretliler toplumu’ haline gelmiştir. Ne var ki ekonominin ve özellikle sanayi sektörünün istihdam yaratma kapasitesi görece düşük kalmıştır. Bunun sonucu yüksek işsizlik oranları ve düşük işgücüne katılma oranları olarak karşımıza çıkmaktadır. Dış sermaye girişlerine bağımlı, borç artışına dayanan, inşaat odaklı bir büyüme modelinin hakim olduğu ve uygun istihdam ve sanayi politikalarının geliştiril(e)mediği bu dönemde istihdam ağırlıklı olarak üretkenliği düşük hizmetler sektöründe yoğunlaşmıştır. İşgücü piyasalarının temel özellikleri olarak işsizlik oranlarının yüksek olması, yedek işgücü ordusunun genişliği ile sendikalaşma ve toplu iş sözleşmesi oranlarının oldukça düşük olması öne çıkmıştır. Aynı zamanda işgücü piyasaları giderek güvencesizleştirilerek taşeronlaşma ve esnek istihdam biçimleri yaygınlaştırılmaya çalışmıştır. Bu dönemde yine de reel ücretlerde belirli bir yükselme gözlemlense de bu, verimlik artışının ve dolayısıyla GSYH artışının gerisinde kalmıştır.Article Citation Count: 02015 PARİS İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONFERANSI ÇERÇEVESİNDE NÜKLEER ENERJİ: BİR ÇÖZÜM MÜ, YOKSA BİR SORUN MU?(Rasim Özgür Dönmez, 2017) Keçeci, F. Orçunİklim değişikliği sadece gelişmekte olan ülkeler için değil aynı zamanda gelişmiş sanayi toplumları için de küresel bir sorundur. Karbondioksit (CO2) yayarak daha fazla fosil yakıt tüketmek iklim değişikliğine yol açar ve bu sorun insan faaliyetlerinden kaynaklanır. İklim değişikliğinin bir sonucu olarak küresel ısınma tüm insanlığı ve ekolojik dengeyi tehdit etmektedir. Devletler arasındaki farklılık ve sorunlara rağmen; dünya ülkeleri son zamanlarda iklim değişikliğiyle uluslararası arenada mücadele etmektedir. Özellikle iklim değişikliğine yönelik riskleri azaltmak amacıyla Kasım 2015’te gerçekleştirilen Paris İklim Değişikliği Konferansı’ndaki en önemli meselelerden birisi nükleer enerjidir. Bu bağlamda, bu makale nükleer enerjinin iklim değişikliğine katkı sağlayıp sağlamayacağını incelemektedir.Article Citation Count: 05 Aralık 1857 Tarihli Osmanlı Devleti-Rusya Sınır Anlaşması(Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, 2009) Apaydın, BahadırUluslararası hukukun çok eski zamanlardan beri süregelen sorunlarının başında devletlerarası sınırların belirlenmesi, korunması ve sınır ihlali meseleleri gelir. Sınırlar ve sınır ilişkileri dediğimizde ise hemen iki kavramı ele almak icab eder; devlet ve egemenlik. Halbuki sınırlar mutlak coğrafi bir gerçeklikten ziyade, siyasal egemenliğin hukuksal izdüşümleridir. Sınırların belirlenmesinde geçmişten günümüze çeşitli yöntemler ve araçlar kullanılmıştır. Özellikle ulus devletler çağında, yani 19. yüzyılda imparatorlukların dağılması ve 20. yüzyılda sömürgelerin bağımsızlıklarını kazanmasından sonra sınır problemlerinin giderek daha yoğunlaştığı bir dönem yaşanmıştır. Bu sorunlar uluslararası hukuku daha etkin bir konuma taşımış ve bir takım uluslararası sözleşmeler ve kriterler ortaya çıkmıştır. Çalışmamızda çevirisini sunduğumuz 1857 tarihli Osmanlı-Rus sınır anlaşması döneminin ve sonrasının en ileri uygulamalarından birine örnek teşkil etmektedir. Bugün bile sınırlara ilişkin birçok husus ya hiç çözülemiyor ya da henüz bir statüye kavuşturulmayı bekliyorken 1857 tarihli sınır anlaşmasında kullanılan yöntem ve araçlar bize sınır tespitine ilişkin uygulamalar bakımından tarihsel veriler sağmaktadır.Article Citation Count: 05403 Sayılı Kanun Çerçevesinde Terekedeki Tarım Arazilerinin Devredilmesi Karşısında Muris Muvazaası(Istanbul Univ, 2020) Uzun Kazmacı, Özge; Kazmacı, Özge UzunThe Law on Protection of Soil and Land Use, numbered 5403, aims to protect the unity of agricultural lands, and to prevent the division of the soil with inheritance. This law stipulates first, the possibility regarding the giving over of the agricultural land in succession to one or more heirs, to a family partnership, to a limited liability company or to a third person with the consensus of the heirs and second, in case of disagreement, the judge shall decide whether to leave the agricultural land to a competent heir or to sell the land. Furthermore, according to this law, the competent heir to whom the agricultural land will be left can be determined by means of testamentary disposition. It is possible and also valid within the legal constraints that the testator can also transfer the agricultural land to one of the heirs while he is alive. It is arguable whether this transaction can be considered as the testator’s simulation or not, if this transaction has also been made with a simulated transaction. Some principles are set out by the Supreme Court in terms of the simulation of the testator, and although these principles and decisions are criticized by the doctrine, such cases are held by these principles. The purpose and the regulations of the Law numbered 5403 shall be taken into consideration in determining testator’s simulationArticle Citation Count: 06098 Sayılı yeni Türk borçlar kanunu'na göre taksitle satış sözleşmesi(Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2013) Ömeroğlu, Ekin1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu ile taksitle satış sözleşmesi kapsamlı bir şekilde düzen- lenmiştir. Bu çalışmanın amacını, taksitle satış sözleşmesi hakkında getiri- len yeni düzenlemelerin incelenmesi ve 818 sayılı Borçlar Kanunu ile kar- şılaştırılarak getirilen hükümlerin tespiti oluşturmaktadır.Article Citation Count: 16361 SAYILI KANUN’UN 9/3 HÜKMÜNÜN UYGULANMA(MA)SINA İLİŞKİN YARGITAY KARARININ DEĞERLENDİRİLMESİ (Temel Borç İlişkisinden Doğan Kişisel Def’ilerin Faktoring Şirketine İleri Sürülüp Sürülemeyeceği Sorunu)(Seçkin Yayıncılık, 2017) Uzun Kazmacı, Özge; Hamamcıoğlu, Esra6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3 hükmü ile Kanun öncesi dönemde tartışmalı olan, kambiyo senetlerinde temel borç ilişkisinden doğan def’ilerin faktoring şirketine karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği konusu, TTK hükümleri esas alınarak çözüme kavuşturulmak istenmiştir. Her ne kadar olması gereken hukuk açısından bu çözüm tarzı, faktoring işleminin özellikleri ve faktoring’in temeli olan toptan alacak devri dikkate alındığında tartışmaya açık olsa da, getirilen düzenlemenin lafzı ve gerekçede de ortaya konulan kanun koyucunun amacı dikkate alındığında, hükmün uygulanması sonucunda söz konusu def’ilerin kural olarak faktoring şirketine karşı ileri sürülemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Hükmün uygulanmasında aksi yönde sonuca varan inceleme konusu karar bu açıdan eleştiriye açıktır.Article Citation Count: 06750 SAYILI TİCARİ İŞLEMLERDE TAŞINIR REHNİ KANUNU'NA İLİŞKİN BAZI TESPİTLER*(Yeditepe Üniversitesi adına Prof. Sultan Tahmazoğlu Üzeltürk, 2016) Hamamcıoğlu, Esra; Karamanlıoğlu, ArgunÇalışmamızda, 20.10.2016 tarihinde kabul edilen ve 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nın amacı ve uygulama alanı, rehnin konusu, rehin sözleşmesinin tarafları, rehnin kuruluşu, tarafların hakları ve borçları ile rehnin sona ermesi incelenmiş; konuya ilişkin kısa değerlendirmelere ve tespitlere yer verilmiştir.Article Citation Count: 18Absolute configuration and biological profile of pyrazoline enantiomers as MAO inhibitory activity(Wiley, 2019) Yelekçi, Kemal; Sarıgül, Sevgi; Bultinck, Patrick; Herrebout, Wouter; Doğan, İlknur; Yelekçi, Kemal; Uçar, Gülberk; Kelekçi, Nesrin GökhanA new racemic pyrazoline derivative was synthesized and resolved to its enantiomers using analytic and semipreparative high-pressure liquid chromatography. The absolute configuration of both fractions was established using vibrational circular dichroism. The in vitro monoamine oxidase (MAO) inhibitory profiles were evaluated for the racemate and both enantiomers separately for the two isoforms of the enzyme. The racemic compound and both enantiomers were found to inhibit hMAO-A selectively and competitively. In particular the R enantiomer was detected as an exceptionally potent and a selective MAO-A inhibitor (K-i = 0.85 x 10(-3) +/- 0.05 x 10(-3) mu M and SI: 2.35 x 10(-5)) whereas S was determined as poorer compound than R in terms of K-i and SI (0.184 +/- 0.007 and 0.001). The selectivity of the enantiomers was explained by molecular modeling docking studies based on the PDB enzymatic models of MAO isoforms.Conference Object Citation Count: 0Abstraction in FPGA implementation of neural networks(World Scientific and Engineering Academy and Society, 2008) Öğrenci, Arif SelçukA model for FPGA implementation of multilayer perceptron neural networks is presented. The model tries to incorporate object oriented design principles in the analysis training and design of components using hardware description languages. The synthesis will be based on the tools supplied by the FPGA vendors. The results indicate that the method can be utilized and it can be further improved to create a general methodology that bridges the gap between hardware and software in embedded system design.Book Part Citation Count: 0Conference Object Citation Count: 1Accelerating Brain Simulations on Graphical Processing Units(IEEE, 2015) Bozkuş, Zeki; El-Ghazawi, Tarek A.; Bozkuş, ZekiNEural Simulation Tool(NEST) is a large scale spiking neuronal network simulator of the brain. In this work we present a CUDA(R) implementation of NEST. We were able to gain a speedup of factor 20 for the computational parts of NEST execution using a different data structure than NEST's default. Our partial implementation shows the potential gains and limitations of such possible port. We discuss possible novel approaches to be able to adapt generic spiking neural network simulators such as NEST to run on commodity or high-end GPGPUs.Article Citation Count: 11Accurate Refinement Of Docked Protein Complexes Using Evolutionary Information And Deep Learning(Imperıal College Press, 2016) Delıbaş, Ayşe Bahar; Farhoodi, Roshanak; Pomplun, Marc; Haspel, NuritOne of the major challenges for protein docking methods is to accurately discriminate native-like structures from false positives. Docking methods are often inaccurate and the results have to be refined and re-ranked to obtain native-like complexes and remove outliers. In a previous work we introduced AccuRefiner a machine learning based tool for refining protein-protein complexes. Given a docked complex the refinement tool produces a small set of refined versions of the input complex with lower root-mean-square-deviation (RMSD) of atomic positions with respect to the native structure. The method employs a unique ranking tool that accurately predicts the RMSD of docked complexes with respect to the native structure. In this work we use a deep learning network with a similar set of features and five layers. We show that a properly trained deep learning network can accurately predict the RMSD of a docked complex with 1.40 angstrom error margin on average by approximating the complex relationship between a wide set of scoring function terms and the RMSD of a docked structure. The network was trained on 35000 unbound docking complexes generated by RosettaDock. We tested our method on 25 different putative docked complexes produced also by RosettaDock for five proteins that were not included in the training data. The results demonstrate that the high accuracy of the ranking tool enables AccuRefiner to consistently choose the refinement candidates with lower RMSD values compared to the coarsely docked input structures.Article Citation Count: 0ACENTENİN HASTALIK VEYA YAŞLILIK GEREKÇESİYLE ACENTELİK SÖZLEŞMESİNİ FESHETMESİ HALİNDE DENKLEŞTİRME İSTEMİNİN DURUMU(Seçkin Yayıncılık, 2017) Karamanlıoğlu, ArgunÇalışmamızda; acentenin denkleştirme istemine ilişkin Türk Ticaret Kanunu md. 122’de yer almayan acentenin hastalık veya yaşlılık nedeniyle acentelik sözleşmesini feshi halinde denkleştirme istemi incelenmiştir. Konu, 86/653/EEC sayılı AB Direktifi ile özellikle Alman Hukuku yönünden karşılaştırmalı olarak ele alınmış; mehaz düzenlemelerdeki imkanın, Türk Hukuku’nda da kabul edilmesi gerektiği belirtildikten sonra hastalık veya yaşlılık nedeniyle acentelik sözleşmesini fesheden acentenin denkleştirme isteminde bulunmasının şartları değerlendirilmiş ve acentelik faaliyetinin ticaret ortaklığı tarafından yürütülmesi halinde, bu imkandan yararlanılıp yararlanılamayacağı tartışılmıştır.Conference Object Citation Count: 6Achievable Performance of Bayesian Compressive Sensing Based Spectrum Sensing(IEEE, 2014) Erküçük, Serhat; Erküçük, Serhat; Çırpan, Hakan AliIn wideband spectrum sensing compressive sensing approaches have been used at the receiver side to decrease the sampling rate if the wideband signal can be represented as sparse in a given domain. While most studies consider the reconstruction of primary user's signal accurately it is indeed more important to analyze the presence or absence of the signal correctly. Furthermore these studies do not consider the achievable lower bounds of reconstruction error and how well the selected method performs correspondingly. Motivated by these issues we investigate in detail the primary user detection performance of Bayesian compressive sensing (BCS) approach in this paper. Accordingly we (i) determine the BCS signal reconstruction performance in terms of mean-square error (MSE) compression ratio and signal-to-noise ratio (SNR) and compare it with the conventionally used basis pursuit approach (ii) determine how well BCS performs compared with the Bayesian Cramer-Rao lower bound (BCRLB) of the signal reconstruction error and (iii) assess the probability of detection performance of BCS for various SNR and compression ratio values. The results of this study are important for determining the achievable performance of BCS based spectrum sensing.Conference Object Citation Count: 0Acoustic design guidelines for adults with intellectual disability(European Acoustics Association EAA, 2014) Şaher, Konca; Nijs, Lau; Hordijk, TruusThis paper concentrates on the acoustic design aspects of the living rooms in institutions for adults with intellectually disability. In the living rooms for adults with ID there is even a higher stress on the acoustics since they are more dependent on the acoustical environment compared to normal population. Moreover prevalence of hearing impairment among adults with ID is around 30% and in most cases it is not even recognised. Therefore the rooms for adults with ID need to be designed by taking into account the requirements of the hearing impaired. They need more favourable room acoustics to improve their communication and participation. This paper investigates three main themes: 1) Investigation of impact of building design tools on acoustical quality parameters and determination of most appropriate acoustical quality indicator that translates best into architectural practice for living rooms for adults with ID. 2) Investigation of the relation between user satisfaction and absorption amount in rooms for adults with ID by listening tests prepared from auralizations. 3) Development of architectural/acoustical design guidelines to provide optimal absorption amount for living rooms for adults with ID.Article Citation Count: 1Across dimensions: Two- and three-dimensional phase transitions from the iterative renormalization-group theory of chains(2020) Berker, Ahmet Nihat; Berker, A. NihatSharp two- and three-dimensional phase transitional magnetization curves are obtained by an iterative renormalization-group coupling of Ising chains, which are solved exactly. The chains by themselves do not have a phase transition or nonzero magnetization, but the method reflects crossover from temperaturelike to fieldlike renormalization-group flows as the mechanism for the higher-dimensional phase transitions. The magnetization of each chain acts, via the interaction constant, as a magnetic field on its neighboring chains, thus entering its renormalization-group calculation. The method is highly flexible for wide application.Editorial Citation Count: 7The Act of Killing An Interview with Joshua Oppenheimer(CINEASTE, 2013) Behlil, Melis; Oppenheimer, Joshua[Abstract Not Available]Conference Object Citation Count: 4Action Recognition Using Random Forest Prediction with Combined Pose-based and Motion-based Features(IEEE, 2013) Ar, İlktan; Akgül, Yusuf SinanIn this paper we propose a novel human action recognition system that uses random forest prediction with statistically combined pose-based and motion-based features. Given a set of training and test image sequences (videos) we first adopt recent techniques that extract low-level features: motion and pose features. Motion-based features which represent motion patterns in the consecutive images are formed by 3D Haar-like features. Pose-based features are obtained by the calculation of scale invariant contour-based features. Then using statistical methods we combine these low-level features to a novel compact representation which describes the global motion and the global pose information in the whole image sequence. Finally Random Forest classification is employed to recognize actions in the test sequences by using this novel representation. Our experimental results on KTH and Weizmann datasets have shown that the combination of pose-based and motion-based features increased the system recognition accuracy. The proposed system also achieved classification rates comparable to the state-of-the-art approaches.Conference Object Citation Count: 1Active and Reactive Power Load Profiling Using Dimensionality Reduction Techniques and Clustering(Institute of Electrical and Electronics Engineers Inc., 2019) Yetkin, E. Fatih; Ceylan, Oğuzhan; Yetkin, Emrullah Fatih; Papadopoulos, Theofilos A.; Kazaki, Anastasia G.; Barzegkar-Ntovom, Georgios A.This paper proposes a methodology to characterize active and reactive power load profiles. Specifically, the approach makes use of fast Fourier Transform for conversion into frequency domain, principle component analysis to reduce the dimension and K-means++ to determine the representative load profiles. The data set consists of five-year measurements taken from the Democritus University of Thrace Campus. Test days were also classified as working and non-working. From the results it is observed that the proposed methodology determines representative load profiles effectively both regarding active and reactive power.