Sinem Akgül Açıkmeşe

Akgül Açıkmeşe, Sinem

Name Variants

A.,Sinem
S. Akgül Açıkmeşe
Akgul Acikmese,S.
Sinem Akgül Açıkmeşe
Akgül Açıkmeşe, Sinem
Akgul-Açikmeşe S.
Akgül Açıkmeşe, SINEM
Akgul Acikmese,Sinem
A., Sinem
Akgul Acikmese S.
AKGÜL AÇIKMEŞE, SINEM
Akgül Açikmeşe S.
Sinem AKGÜL AÇIKMEŞE
Akgül-Açıkmeşe S.
Akgül Açıkmeşe,S.
Akgul Acikmese, Sinem
Sinem, Akgul Acikmese
SINEM AKGÜL AÇIKMEŞE
Akgül-Açikmeşe S.
Akgül Açıkmeşe, S.
AKGÜL AÇIKMEŞE, Sinem
Akgül Açikmeşe, S.
Akgül-Açıkmeşe, S.
Acikmese Akgul, Sinem
Açıkmeşe Akgül, Sinem
Acikmese, Sinem Akgul
Akgul-Acikmese, Sinem
Açıkmeşe, Sinem Akgül
Açikmeşe, Sinem Akgül

Job Title

Prof. Dr.

Email Address

sacikmese@khas.edu.tr

ORCID ID

0000-0002-4866-221X

Scopus Author ID

53263213400

Full item page

Scholarly Output

28

Articles

14

Citation Count

0

Supervised Theses

9 Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 28

Citation Count: 2
Revisiting the Mainstream Approaches of the Theories of International Relations
(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği, 2015) Aydın, Mustafa; Acikmese Akgul, Sinem
The view that we have reached the end of the "grand debates" in International Relations (IR) is widespread among the majority of IR scholars. Today, we observe that the references to the great theoretical debates in the prominent journals of IR have significantly diminished and that the most relevant debates have been among the scholars belonging to the same school specifically over empirical studies rather than between theories/paradigms. 'this paper, by revealing the challenges generated by the "grand debates" and the discussions on whether or not there will a return to the "grand debates", incorporates some ideas on the current status as well as the future of IR in Turkey and the world. Taking from this point, this paper has been prepared as an introductory article to this special issue which has been compiled in order to remind the readers on the mainstream theories of IR that have been subject to the "grand debates" and that will shape the future discussions on the state of the IR theory.
Citation Count: 0
Perception or Discourse? Security Threats in Copenhagen School and Neoclassical Realism
(2011) Acikmese Akgul, Sinem
This article compares the perceptive approach of neoclassical realist security understanding with the discursive constructivist methodology of the Copenhagen School in analyzing the emergence of security threats. It departs from the assumption that these theories divergent in their perspectives on the content of security threats as well as security actors are comparable since they reveal methodological commonalities. The main emphasis of this article is that while partly adopting the perceptive subjectivity of neoclassical realism the Copenhagen School has further developed an alternative model of discursive intersubjectivity in analyzing security threats. In this context it will first cover the discussions on the content of security threats in Security Studies literature. It will then compare the assumptions of various realist understandings of security on the content and emergence of security threats with a particular focus on the perceptive perspective of neoclassical realism. Finally it will study the threat approach of the Copenhagen School through its securitization theory with insights from the speech-act theory political theory and discourse analysis in comparison with neoclassical realism.
Citation Count: 0
Uluslararası İlişkiler Kuramlarında
(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği İktisadi İşletmesi, 2015) Aydın, Mustafa; Acikmese Akgul, Sinem
Uluslararası İlişkiler’in (Uİ) “büyük tartışma”larının sona erdiğine dair görüş alanın yazarlarının büyük çoğunluğu tarafından dile getirilmektedir. Bugün disiplinin ana dergilerinde büyük kuramsal tartışmalara yapılan atıflar önemli ölçüde azalmıştır ve en kayda değer münazaralar kuramlar/paradigmalar arasında değil, daha ziyade aynı kuramı benimseyen yazarlar arasında sıklıkla da ampirik çalışmalar üzerinden gerçekleşmektedir. Bu çalışma, Uluslararası İlişkiler’in “büyük tartışma”larının sakıncalarını ve Uİ yazınındaki “büyük tartışma”lara geri dönüş sorgulamalarını ortaya koyarak, Uİ’nin dünyada ve Türkiye’deki mevcut durumu ve geleceğine dair görüşler içermektedir. Bu noktadan hareketle, bu çalışma “büyük tartışma”lara bugüne kadar konu olan ve gelecekteki tartışmaların da temelini oluşturacak ana akımları okuyuculara yeniden hatırlatmak üzere hazırlanan bu özel sayıya giriş makalesi olarak kaleme alınmıştır.
Citation Count: 0
Emotions and norms in the Syrian refugee crisis: the comparative responses of the EU and Turkey
(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2024) Ermihan, Erman; Acikmese, Sinem Akgul
This paper delves into the evolving research area of emotions and norms within international relations, focusing on the EU-Turkey dynamics amid the Syrian refugee crisis. Utilizing Emotion Discourse Analysis (EDA), it examines discourses from key EU and Turkish leaders between 2011 and 2023 to understand how their emotional responses to Syrian refugees influence the universal norm of human rights. Since the specific interconnection between leadership emotions and human rights norms remains largely unexplored, this study seeks to fill this gap by examining how emotions expressed by leadership in Turkey and the EU variously challenge, protect, or construct human rights norms related to Syrian refugees. Preliminary findings reveal contrasting emotional expressions: while President Erdo & gbreve;an's discourse often aligns with the protection and construction of human rights norms, EU leaders' emotions reflect a tension between human rights commitments and border security priorities.
Securitization of Migration by Radical Right in Europe: the Cases of Alternative for Germany and Danish People's Party
(Kadir Has Üniversitesi, 2019) Albasar, İlgi Doğa; Akgül Açıkmeşe, Sinem
International migration has been one of the most important agenda topics in Europe since the second half of the twentieth century. Especially with the developments of globalization, deterritorialized global markets and, the establishment of the Schengen area, the old assumptions of Westphalian understanding of sovereignty have challenged. With the changing global context, there has been an increasing tendency to look at the issue of international migration from the security lens. Consequently, international migration started to be seen as a security threat to European societies. This perception is gradually constructed by the involvement of multiple actors. Among those actors, radical right parties have become one of the most influential as well as the most benefiting political securitizing agents of the securitization process. Study at hand intends to analyze how radical right parties securitized migration. The Alternative for Germany (AfD) in Germany and the Danish People's Party (DF) in Denmark are selected as case studies. This analysis is conducted by following the main premises of Copenhagen School's securitization theory and its methodology of speech act. The study shows that both AfD and DF presented immigration as an existential threat to the collective identity, culture, and society of each relevant country. Furthermore, each party called for emergency measures that are necessary to be taken. In this context, the analyses show that DF has managed to securitize issues successfully between 2015-2019 whereas AfD's securitization attempt stayed at the level of securitization move.
Avrupa Birliği'nde İnsani Güvenliğin Cinsiyet Boyutu: Dış Eylem Politikaları
(2023) İnleyen, Rabia; Açıkmeşe, Sinem Akgül
Yeni güvenlik yaklaşımları, günümüz dünyasında bireysel düzeydeki güvensizlikleri açıklamak için insanı merkeze almayı daha önemli bir hale getirmiştir. Güvenlik çalışmalarındaki toplumsal cinsiyet odağı, cinsiyeti insani güvenlikte ve yeni güvenlik anlayışlarının ve politikalarının açıklanmasında önemli bir etken yapmıştır. Bununla birlikte, cinsiyet temelli geliştirilen eleştiri insani güvenliği ayrım yapmadan tüm 'insanları' tek bir çatı altında ele aldığı için sık sık eleştiriyor ve uluslararası aktörlerin çoğu güvenlik politikasının, bireylerin kendilerini güvende hissetmelerini zorlaştıran cinsiyete dayalı tehditleri tanımadığını iddia ediyor. Ayrıca kurumsal politika inşasındaki erkek hegemonyasının da durumu yoğunlaştırdığını söylemektedir. İnsan güvenliğine yönelik bu eleştiri, kurumların, amaçları doğrultusunda daha iyi sonuçlar elde etmek için insanların hayatlarındaki cinsiyete dayalı güvensizlikleri kabul etmesi gerektiğini gösteriyor. Avrupa Birliği, her düzeydeki iç ve dış güvensizlikleri ortadan kaldıracak politikalar oluşturmaya çalışmaktadır. Dış operasyonlarına ilişkin olarak, AB farklı arka planlara sahip bölgelerde cinsiyete dayalı güvensizlikleri ortadan kaldırmak için Toplumsal Cinsiyet Eylem Planını odağına almıştır. Bu tez, Avrupa Birliği'nin cinsiyete dayalı insan güvensizliklerini kabul edip etmediğini görmek için AB'nin 4 farklı ülkede -Orta Afrika Cumhuriyeti, Mali, Mozambik ve Somali- toplumsal cinsiyet politikasını incelemektedir. Bu bölgelerdeki Toplumsal Cinsiyet Eylem Planının uygulanmasına ilişkin dokümanlar, AB'nin güvenlik politikası oluşturma sürecinde cinsiyete ne ölçüde dahil olduğunu görmek için bir zemin oluşturmak için bir analiz sunar. Belgelerin analizi, Avrupa Birliği'nin çatışmalı bölgelerdeki cinsiyete dayalı insani güvensizlikleri ve her bir misyonun her bölgenin hedeflerini karşılaması için farklı ihtiyaçları kabul ettiğini göstermektedir.
The Rise of China's Power: The Limits of Neorealism and Neoliberalism
(Kadir Has Üniversitesi, 2018) Avcı, Fırat; Akgül Açıkmeşe, Sinem
Rise of China is one of today's main concerns for the future of the World order. There are different interpretations of China's rise. The aim of this thesis is to explain the power direction of the rise of China; from the universal comparative perspectives of neorealism and neoliberalism, with a specific discussion on the divergent approaches of John Joseph Mearsheimer representing the neorealist camp and Gilford John Ikenberry representing the neoliberal camp. The main research question is as follows: "In what ways Mearsheimer's and Ikenberry's ideas are helpful or fail to understand the rise of China, and is there a better way to analyse China's power direction?" In this context, this study will provide a clearer and more balanced picture of China's power by uncovering strengths and weaknesses of both camps.
The European Union and Nato Maritime Security Cooperation in the Mediterranean
(Kadir Has Üniversitesi, 2020) Baldıran Selen; Akgül Açıkmeşe, Sinem
Today, Europeans are facing a large migration crisis in the Mediterranean. To tackle this humanitarian crisis, while the European Union (EU) decides maritime security operation called "Sophia" in 2015, NATO has played a supportive and complementary role to Operation Sophia in the Mediterranean with its maritime security operation called "Sea Guardian" since 2016. In this connection, the objective of the thesis work has tried to answer this research question: "To what extent is the EU and NATO maritime security cooperation effective with a specific focus on Operation Sophia and Operation Sea Guardian in the Mediterranean?" In this thesis work, for measurement of this effectiveness, the criteria based on six strategic actions for maritime security operations which are framed by the "Maritime Security Operations (MSO) Concept". In addition, for the answering of this research question, the research has made use of qualitative research methods. The data is derived from primary and secondary resources. Two organizations' official documents and presidents' speeches of both organizations' member states are used as the primary resources. Books and articles from social sciences databases are used as secondary resources. When the criteria based on six actions for MSO are analyzed, this analysis shows as follows: lack of political willingness; NATO as not the right partner for non-military issues like migration crisis; lack of maximum maritime domain awareness due to the inability of information sharing; lack of consent of the UNSCR or Libyan government for Operation Sophia's deployment from high seas to Libyan territorial waters and so the existence of some problems related to jurisdictional arrangements; and lastly even if both organizations have cooperated with commercial shipping agencies in the Mediterranean, these agencies are not the right partner for the humanitarian crisis in the Mediterranean. The result is that while the EU and NATO have very ambitions both on declarations and at summits, there are factors limiting their ongoing maritime security cooperation in the Mediterranean. In addition, the limitations of Operation Sophia have a negative effect on the EU's maritime cooperation with NATO
Kıbrıs Sorununun Enerji Boyutu: Türkiye Perspektifinden Doğal Gazın Güvenlikleştirilmesi
(2023) Fırat, Mehmet Ferhat; Açıkmeşe, Sinem Akgül
Bu tez, Türkiye tarafından benimsenen güvenlikleştirme uygulamalarını, Kıbrıs sorununun enerji boyutu bağlamında incelemektedir. Kopenhag Okulu'nun teorisine dayalı güvenlikleştirme yaklaşımını kullanarak, Kıbrıs kıyılarındaki doğal gaz kaynaklarının keşfinin bu komşu ülkeler arasındaki anlaşmazlıkları nasıl tırmandırdığını aydınlatmayı amaçlamaktadır. Enerji kaynaklarına erişim ve enerji kaynaklarında öz yeterlilik, özellikle gelişmekte olan ülkeler için büyük öneme sahiptir. Bu nedenle, Türkiye, KKTC, Yunanistan ve GASC, enerji kaynakları konusundaki benzer bir bakış açısını paylaşmaktadır. Sonuç olarak, Kıbrıs açıklarında keşfedilen doğal gaz kaynaklarının bu komşu ülkeler arasındaki gerginliği önemli ölçüde artırdığı gözlenmektedir. Yıllardır çözülemeyen Kıbrıs sorunu, bu bulgularla birlikte daha da karmaşık hale gelmiştir. Bu çalışma, Kıbrıs sorununun tarihçesine odaklanmaktadır ve uzun yıllardır süregelen güç mücadelelerinin kaynağı olarak Kıbrıs üzerindeki anlaşmazlıkları vurgulamaktadır. Ayrıca, Türkiye'nin güvenlikleştirme uygulamalarını analiz etmeyi ve enerji kaynaklarının Doğu Akdeniz bölgesindeki bölgesel dinamikleri nasıl şekillendirdiğini anlamayı amaçlamaktadır. Ayrıca, enerji kaynaklarının güvenlikleştirilmesinde çatışma veya işbirliği potansiyelini keşfetmekte ve çatışma çözümü olarak güvenlikdışılaştırma yöntemini önermektedir. Anahtar Sözcükler: Kıbrıs sorunu, Güvenlikleştirme, Enerji güvenliği, Doğal gaz, Türkiye-Kıbrıs-Yunanistan.
The Comparative Roles of the European Union and the African Union in Peacekeeping
(Kadir Has Üniversitesi, 2016) Nlem, Anne Paule Ngoh; Akgül Açıkmeşe, Sinem
The concept of peacekeeping has been the subject of several studies specifically since the end of the Cold War. This thesis focuses on the evolution of peacekeeping both at the conceptual and the practical level by looking at the comparative roles of the European Union (EU) and the African Union (AU) in the African continent through three case-studies in order to test the capabilities and effectiveness of the EU and the AU in dealing with conflicts in the Democratic Republic of Congo, Darfur and the Central African Republic. In this context, this thesis compares and contrasts the effectiveness of these two institutions in peacekeeping; bearing in mind the fact that peacekeeping is also about diplomacy and it must not always be about the use of force. Accordingly, this thesis argues that although the AU is younger and has less experience in peacekeeping when compared to the EU, both institutions which are considered not to be entirely successful in their peacekeeping functions face several challenges in ending the current conflicts and preventing further ones.