Reklamcılık Bölümü Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://gcris.khas.edu.tr/handle/20.500.12469/65
Browse
Browsing Reklamcılık Bölümü Koleksiyonu by Language "tr"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Article Bankacılık Hizmetlerinde İletişim Süreci: Bankalarda Reklam Faaliyetleri(Marmara Üniversitesi, Sos. Bil. Enst., 2008) Meral Seden, PınarÜlkelerin kalkınmasında önemli bir rol üstlenen bankalar, hedef kitlelerinde marka bağımlılığını yaratabilmek, piyasadaki paylarını arttırabilmek amacıyla pazarlama iletişiminden yararlanmaktadırlar. Bankalar bu amaçları gerçekleştirebilmek için iletişim sürecini kullanırken, halkla ilişkiler, kişisel satış ve reklam iletişiminden faydalanmaktadırlar. Özellikle reklam iletişimi, bankaların hedef kitleye kendilerini ve ürünlerini ifade etmede, müşterilerin o bankanın hizmetlerini tercih etmesinde önemli bir role sahiptir. İşletmeler, ürün reklamları ile ürettikleri mal ve hizmetlerinin satışını artırmak ve kar sağlamayı hedeflerken, satışlar üzerinde dolaylı yoldan etkisi olan kurumsal reklamlar ile de kurumun iletişim amacını gerçekleştirmektedirler. Kurumsal banka reklamlarında müşteriye ,bankanın faaliyetleri, çalışmalarının iktisadi sonuçları, gelecek dönemde uygulanması planlanan çalışma programı, yeni hizmetler, pazarın durumu, devletçe alınan kararlar, dış alım ve satım konusundaki görüş ve tahminler, bankanın ürünleri gibi bilgiler iletilmektedir. Diğer reklam kampanyalarında olduğu gibi, banka reklamlarının hazırlık süreci de, araştırma ve amaçların belirlenmesi, hedef kitlenin tespiti ve reklam mesajının oluşturulması, reklam bütçesi ve reklam ortamlarının tespiti gibi başlıca üç aşamadan meydana gelmektedir.Article Finansal Hizmet İşletmelerinde Kurumsal Reklamcılık(İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2007) Meral, Pınar SedenKurumsal reklamcılık, bütünleşik pazarlama iletişimi anlayışı dahilinde, halkla ilişkiler ve reklamın birlikte hareket ettiği bir alandır. Kurumsal reklam, kurum kültürü, kurum kimliği ve kurum imajı gibi halkla ilişkilerin uygulama alanı içerisinde bulunan kavramlara yönelik olarak gerçekleştirilmektedir. Sanayi üretime yönelik işletmelerde ürünün fiziksel varlığı, o işletmenin tanımını yapabilmek için güçlü bir baz sağlar. Bununla birlikte hizmet işletmeleri, hizmetlerin soyut olmaları sebebi ile böyle bir imkana sahip değildir. Hizmet işletmeleri, başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile öncelikle hizmet üreten ve satan iktisadi birimler olarak tanımlanabilir. Hizmet işletmesi reklamları, bankacılık, sağlık, sigorta gibi hizmet sunan firmaların yaptıkları reklamlardır. Finansal hizmetler, tüm banka hizmetleri ile kredi verilmesi, sigorta, bireylerin emekliliği, para yatırımı veya ödenmesi ile ilgili tüm hizmetleri kapsamaktadır. Finansal hizmet veren kurumların reklamları özellikle banka, sigorta ve bireysel emeklilik ile ilgili alanlarda yoğunlaşmaktadır. Farklı kurumlar tarafından verilen finansal hizmetlerin farkları, hizmetlerin birbirine benzemesi sebebiyle, çoğu zaman hedef kitle tarafından algılanmamaktadır. Bu amaçla, finansal kurumsal reklamlar, tüketicinin dikkatini çekebilmek, diğerlerinden farklı olduğunu ortaya koyabilmek için tüketici algılarını etkilemeye çalışmaktadırlar. Bu çalışmanın amacı, kavramsal olarak finansal hizmet üreten işletmelerde kurumsal reklamın kullanımını incelemektir. Bu amaçla, öncelikle kurumsal reklam ve hizmet kavramlarının teorik çerçevesi belirlenerek, finansal hizmet üreten işletmelerde hizmet pazarlamasının kullanımı ve kurumsal reklam faaliyetleri açıklanmaya çalışılmıştır.Article "kristal Elma Yaratıcılık Festivalinde (1988-2018) Cam Tavan Olgusu: Kadın Jüri Üyesi Oranlarına Dair Bir İnceleme"(İmge Kitabevi Yayınları, 2019) Binay Kurultay, Ayşe; Binay Kurultay, AyşeToplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliklerin ve cinsiyetçi rollerin iş yaşamındaki varlığı kadın çalışanların meslek sahibi olabileceği alanları etkilemektedir. Erkeklerin geleneksel olarak daha fazla yer aldığı mesleklerde kadınların karşılaştıkları zorluklar akademik literatürde çeşitli kapsamlarda incelenmiştir. Toplumsal cinsiyeti ideolojik bir güç olarak düşündüğümüzde, çalışma yaşamında karşılaşılan toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, kalıp davranışlar ve cinsiyetçi roller kadınların ataerkil sistemdeki ikincil konumunun göstergeleri olarak ele alınabilir. Reklam sektörü hem ulusal hem uluslararası düzeyde kadınların rahatlıkla yer alabildiği bir alan olarak görünmesine rağmen, bu yaratıcı sektörde de cinsiyet ayrımı gözlemlenmektedir. Hem dikey hem yatay ayrışmanın görüldüğü reklamcılık sektöründe kadınların, özellikle yaratıcı karar alma pozisyonlarında yaygın ve küresel olarak yeterince temsil edilmemesi, reklam ajanslarında yaşanan problemli konulardan biridir. Uluslararası reklam ajanslarının yoğunlukta olduğu Türkiye’de reklamcılık sektörü hakkında cinsiyet eşitliği odaklı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Dolayısıyla kadınların reklamcılık alanındaki karar alma pozisyonlarının incelenmesi önemlidir. Bu çalışmanın amacı kadınların reklam yaratıcılığı alanındaki karar alma mekanizmalarından biri olan yarışma jürilerine katılımlarını incelemek ve reklamcılık sektöründeki cinsiyet eşitsizliğini ortaya koyarak uygulamaya yönelik bu sorunun çözümüne katkıda bulunmaktır. Bu çalışmada Türkiye’nin ilk, en uzun süreli ve en önemli reklam yaratıcılığı yarışması olan Kristal Elma Yaratıcılık Festivali’nin seçici kurullarındaki kadınların temsil oranları incelenmiştir. 1988 yılından 2018 yılına kadar 30 yıldır toplanan Kristal Elma Yaratıcılık Ödülleri Seçici Kurullarındaki kadın oranları incelendiğinde jürilerin erkek-egemen yapısı göze çarpmaktadır.Article NİTEL DÜŞÜNCE VE ETNOGRAFİ: ETNOGRAFİK YÖNTEME DÜŞÜNSEL BİR YAKLAŞIM(Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2017) Kartarı, Asker; Kartarı, AskerBu yazıda niteliksel düşüncenin ne olduğunu, nereden kaynaklandığını ve etnografi ile olan ilişkisini irdelemeye çalışacağım. “Bilgi”yi öznenin nesne ile kurduğu bağın ürünü olarak kabul edersek, amacım, öznenin, yani araştırmacının araştırma nesnesi ile bağ kurmak için kullandığı çıkış noktasının nesneyi anlamada ne kadar etkin olduğunu ortaya koymaktan ibarettir.Article Reklam, Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargıları ve İktidar(Civilacademy Sosyal Bilimler Topluluğu Fatih Üniversitesi, 2008) Meral Seden, PınarAdvertising communication transmits a controlled message for making the target audience behave according to the sales target of the advertiser. The design of this controlled message to expand the acceptability of the product must refer to the target’s socio-cultural values and be based on real life. This is especially true in the advertisements directed at women. To increase acceptability, the real life gender roles and the competence areas belonging to these roles are reproduced and assured by different scenarios and repetitions. In this paper, two advertising films of Ace brand Berber and Devir Ace ile Ekonomi Devri are analyzed by the content analysis method. The constant brand face, Ayfle Teyze, emphasizes the competence area of the woman as an authority figure and the analysis reveals the competence and authority images with the estimated gender forms.Article Reklamlarda Karikatür Kullanımı: Piyale Örneği(Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2015) Binay Kurultay, Ayşe; Binay Kurultay, Ayşe; Pekseven Sabuncuoğlu, BurcuBir mizah sanatı olan karikatürün, eğlendirmenin yanı sıra düşündürmek, öğretmek ve ikna etmek gibi özellikleri karikatürü reklamcılar için cazip hale getirmiştir. Anlatmak istediğini sade bir dille çarpıcı bir biçimde anlatan karikatür, sıralanan tüm bu özellikleriyle tüketicide davranış değiştirmekte önemli bir araç olabilmektedir. Karikatürlü reklamların hedefleri arasında olan ürün satmanın dışında bilinirlik arttırmak da vardır. Karikatürlü reklamlar da tüm reklamlar gibi bunu kimi zaman bir sloganla kimi zamanda zihinlerde markaya özgü bir konum yaratıp, markaya bir karakter ve kimlik kazandırarak yapmaktadır. Türkiye’de 1960’lı yıllarda karikatür, başta banka ve makarna reklamlarında olmak üzere sektördeki birçok markanın reklamlarında etkin olarak kullanılmıştır. Bu çalışmada örnek olarak karikatürün, bir pazarlama yöntemi olan reklamla ilişkisi, “Türkiye’yi makarna ile tanıştıran marka” olarak bilinen Piyale Makarnaları’nın 1960’lı yıllardaki on karikatürlü reklamı esas alınarak incelenmiştir. Piyale markasının 1960’lı yıllarda karikatürlü reklam kullanan markaların başında gelmesi ve markanın sadece karikatürlü reklamlardan oluşan kampanyalar düzenlemiş olması, bu markanın örneklem olarak seçilmesinde etkili olmuştur. Karikatürün resme dayalı mesajlarla örülü olması nedeniyle yöntem olarak postyapısalcı göstergebilimsel analiz kullanılmıştır. Dolayısıyla karikatürün metin evreni olduğu kadar sembolik evreni de tarihsel dönem aralığının göstergeleri anlamlandırmadaki önemi dikkate alınarak incelenmiştir. Bu doğrultuda karikatürlü reklamların yayınlandığı yıllarda karikatürlere konu olması dolayısıyla Türkiye’de kadın, aile, sağlık, güven gibi temalar dönemsellik gözetilerek gösterge bilimsel olarak değerlendirilmiştir.Article Türkiye'de Sosyal Medyanın Siyasi Katılıma Etkileri(Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, 2015) Şener, Gülüm; Öğün Emre, Perrin; Akyıldız, FatihSosyal ağların yaygınlaşmasıyla birlikte katılımcı demokrasi pratikleri artmakta, temsili demokrasilerin kısıtlı siyasi katılım biçimlerine alternatif yeni katılım biçimleri doğmakta, çevrimiçi siyasi pratikler ile çevrimdışı pratikler iç içe geçerek siyasi yaşamda önemli değişimlere neden olmaktadır. Önceki yıllarda Arap Baharı, Wall Streeti İşgal Et Hareketi, İspanyadaki ekonomik krize karşı ortaya çıkan Öfkeliler Hareketi vb. toplumsal hareketlerde sosyal medya haberleşme, örgütlenme ve eyleme geçme aşamalarında önemli, kalıcı siyasi ve toplumsal değişimlere yol açmıştır. Bir grup araştırmacı İnternetin siyasi olarak etkin ve siyasetle ilgili vatandaşları harekete geçirdiğini ileri sürmektedir. Diğer yandan şüpheci araştırmacılar, sosyal ağlar üzerinden erişim ve etkileşimin tek başına siyasi katılımı kapsamak için yeterli olmadığının, demokrasinin ilerlemesinde tek başına bir rol üstlenemeyeceğinin altını çizmektedir. Türkiyede Gezi Parkı Direnişi sürecinde sosyal medya, anaakım medyaya alternatif bir haber kaynağı olmuş, direnişçilerin haberleşmesinde, yardımlaşmasında ve örgütlenmesinde, direnişin sürekliliğinin sağlanmasında ve kitlelerin direnişe katılmalarında rol oynamıştır. Bir yanıyla, örgütsüzlerin, genç kuşağın, toplumda sınırlara itilen kimliklerin buluştuğu Gezi Parkı Direnişi, sosyal medya kullanımını da etkileyerek sosyal ağları direnişin mekânları haline getirmiş, yeni alternatif katılım ağlarının doğmasına vesile olmuştur. Gezi Direnişi hala anlaşılmaya çalışılırken, yurttaşların sosyal ağlardaki toplumsal ve siyasal katılımlarına dair ampirik verilerle genel bir durum değerlendirmesini ortaya koymak önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye genelinde sosyal medyanın bireylerin siyasi katılımına etkilerini ölçümlemektir. Araştırmada veriler, 11 il bazında telefonla anket tekniğiyle toplanmıştır. Sonuç olarak sosyal medyanın bireylerin siyasi katılımına görece etkide bulunduğu, yaş, eğitim düzeyi, sosyo-ekonomik düzey ile bireylerin siyasete ilgi düzeyinin çevrim içi siyasete katılımda önemli faktörler olduğu ortaya çıkmıştır. With the proliferation of social networking sites, participatory democratic practices increase, new forms of political participation emerge as alternative to the limited ways of political participation in representative democracies, and also online and offline political practices merge, resulting in prominent changes in political life. In recent years, social media led some permanent political and social changes on communicational, organizational and action levels in social movements such as Arab Spring, Occupy Wall Street, Indignados which occurred against the economic crisis in Spain. A group of scholars argue that the Internet mobilizes people who are already politically active and interested in political issues. However, sceptic scholars underline that the access and interaction via social networking only is not adequate enough for political participation and also can not play a unique role for the enhancement of democracy. During Gezi Park Resistance in Turkey, social media became an alternative news source, it played an important role on communication, organization and cooperation of dissidents providing consistency of resistance by allowing the participation of masses. In a sense, Gezi Parkı Resistance, in which disorganized people, young generation, marginalized identities meet, has contributed to the emergence of new alternative participation networks and made the social media into the arena of the resistance by affecting also the use of social media. Whereas the efforts to understand and frame Gezi Movement still continue among scholars, it seems important to make a general assessment about the civic and political participation of citizens in social networks in the light of empirical findings. This study aims to determine the effects of social media on individuals political participation in Turkey at large. The data were gathered from 11 cities using phone survey method. One of the key findings of the study is that social media have a relative impact on individuals political participation; and variables such as age, education, socio-economic level and the level of interest for politics play an important role in online civic engagement