Kadir Has Meslek Yüksekokulu
Permanent URI for this collectionhttps://gcris.khas.edu.tr/handle/20.500.12469/83
Browse
Browsing Kadir Has Meslek Yüksekokulu by Subject "Çağdaş sanat"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation Count: 0ÇAĞDAŞ SANAT ESERLERİNDE TOPLUMSAL CİNSİYET SORGULAMALARI(Anadolu Üniversitesi, 2015) Dede, EbruBu çalışmada toplumsal cinsiyet sorgulamaları için elverişli bir ortam sağlayan çağdaş sanatın interdisipliner olanaklarıyla üretilen eserler ve performanslar Freud, Lacan, Derrida, Foucault, Deleuze ve Butler gibi kuramcıların metinleriyle bağlantı kurularak yorumlanmıştır. Cinsel Kimliğin Süreç İçinde Dönüşümü bölümünde, Teiji Furuhashi ile Ahmet Elhan’ın bedenin kendi içindeki ve bedenler arasındaki ilişki sürecini anlatan eserleri yorumlanmıştır. Cinsel Kimlik Göstergelerinin Yapıbozumu bölümünde Diane Arbus, Gülsün Karamustafa, Yasumasa Morimura’nın eserleri ve Hunter Reynolds ve Kutluğ Ataman’ın performansları yorumlanmıştır. Gey Sanatında Estetik ve Sevgi bölümünde ise, David Hockney, Robert Mapplethorpe, Gran Fury ve Alex Donis’in eserlerindeki gey çiftler arasındaki uyum ve sevginin önemine değinilmiştir.Article Citation Count: 0Feminist Kuramların Çağdaş Sanat Pratiğinde İfade Bulması(Doğu Akdeniz Üniversitesi Kadın Araştırmaları ve Eğitimi Merkezi, 2015) Dede, EbruÇağdaş feminist sanatçılar, 1960’lardan itibaren kadını “izlenen nesne” algısından kurtarmak ve kadının toplum içinde özne olarak varlığını göstermek amacıyla eserler üretmekte ve performanslar gerçekleştirmektedirler. Bu eserlerin ve performansların Freud ve Lacan’ın fallus merkezci psikanalist yaklaşımları ve Butler, Kristeva, Irigaray gibi feminist kuramcıların metinleri ile bağlantı kurularak yorumlandığı makale dört bölüme ayrılmıştır. Nesnellik Meselesi bölümünde, Butler ve Kristeva’nın beden ve aklın birlikte değerlendirilmesi görüşlerine ve Irigaray’ın kadının çoğul karakterinin kuramlaştırılması önerisine yer verilmiştir. Louise Bourgeois ile Füsun Onur nesnel eserleriyle kadının nesne olmadığını göstermiş, K8 Hardy, Emily Roysdon, Ginger Brooks Takahashi penis kıskançlığına ironik gönderme yapmıştır. Sarah Lucas kadının çoğul karakterini mizahi bir şekilde kurgulamıştır. Varlık Meselesi bölümünde, babasoylu kimlik sistemi tartışılmıştır. Her türlü cinsel kategorileşmeye karşı çıkan feministler, sisteme kadın diye bir varlık eklemenin adil olmayacağı görüşündedir. Kadının tarihini yazmanın mümkün olabileceğini gösteren sanat eserlerine örnek olarak Mary Beth Edelson, Judy Chicago ve Carolee Schneemann’ın çalışmaları bu bölümde ele alınmıştır. “Dile Gelmeyen Bellek” isimli çalışmam, toplumun kadından beklentilerinden dolayı, toplumda insan olarak yapmak istediklerimin baskılanmış olmasıyla ilgilidir. Kadının annelikle özdeşleştirilmiş olmasına karşı çıkan ve anne çocuk ilişkilerini yeniden tanımlamak isteyen feminist kuramlar ve eserler Annelik Meselesi bölümünde ele alınmıştır. Elinor Carucci ve Mary Kelly’nin çalışmaları anne ile çocuk arasındaki duygusal bağın önemini vurgularken, Nil Yalter’in performans videosu, kadına yüklenen anlamları bir arada sergilemektedir. “Ayrılık Öncesi Bağlılık” isimli eserim kadını doğurgan bir nesne olarak dar bir çerçevede sunar. Öznellik Meselesi bölümünde, öznenin eril olarak kuruluşu tartışılmaktadır. Li Wei ve Valie Export’un performansları kadını erkeğin yanında iktidar sahibi olarak gösterirken, Charles Ray ile Laurie Simmons’un eserleri gücün kadın bedeninde de olabileceğini kanıtlamaktadır.Article Citation Count: 0İkili Olmayan Cinsel Kimliklerin Çağdaş Sanat Pratiğinde İfadesi(Doğu Akdeniz Üniversitesi Kadın Araştırmaları ve Eğitimi Merkezi, 2017) Dede, EbruPostfeminist kuramcılar ve sanatçılar, iktidar ve kültürel normlar tarafından birbirlerini tamamlamaları için üretilen eril ve dişil cinsel kimliklerin sınırlarını yapı söküme uğratmayı amaçlar. Çağdaş sanatçıların çalışmaları ve performansları, felsefi, psikanaliz araştırmaları ve kültürel tartışmaları olduğu kadar queer yaşamın gerçeklerini de görselleştirir. Bedenlerinin maskesini indirir ve cinsel farklılıklarının doğal olarak mümkün olabileceğini gösterir. Bu sanatçıların eylemleri, onları politik olarak anormal kabul eden hiyerarşileri altüst etmek ve yeni bir sosyal ortam çağrısında bulunmaktır. Bu çalışmada yer alan çağdaş sanat çalışmaları ve performanslar, postfeminist teoriler, sanatçı konuşmaları ve metinleriyle ilişkilendirilerek yorumlanmıştır. Psikanaliz, Postyapısalcılık ve Çağdaş Sanatta Cinsel Kimlikler bölümünde, Derrida’nın ‘différance’ kavramına, Freud ve Lacan’ın cinsel kimlik araştırmalarına yer verilmiş, ve aynı zamanda çağdaş sanatın cinsel kimlik ayrımlarına sağlayacağı katkı ele alınmıştır. “Performatif Beden: İçselleştirilemeyen Toplumsal Cinsiyet Göstergeleri” bölümünde, Lazlo Pearlman’ın beklenmedik beden performansı, Tai Lin’in izleyicide duygusal bağ kurmayı amaçlayan resmi, Taner Ceylan’ın aynı anda içe ve dış dünyaya bakan iki ruhu anlatan resmi ve eşcinsel çift olan Elmgreen ve Dragset’in eşcinselleri sıradan insanlar gibi gösteren çalışması Judith Butler’ın performatif beden kuramı referans alınarak yorumlanmıştır. Bedene İlişkin Kodların Dönüştürüldüğü Çağdaş Sanat Örnekleri bölümünde, Nina Arsenault’un bir dizi operasyonla erkeklikten kadınlığa bedensel dönüşümü, David LaChapelle’in Venüs’e benzeyen kadına penis eklediği manipülasyonu, Marc Quinn’in cinsiyet değişikliği operasyonundan sonra hamile olmaya karar veren Thomas Beatie heykeli, Foucault’nun bireyin bedenini dönüştürme hakkı bulunduğuna dair görüşü kapsamında tartışılmıştır. Queer Terimi Odaklı Çağdaş Sanat Çalışmaları bölümünde, Butler ve Marinucci’nin bu terim ile ilgili görüşleri ele alınırken, aynı zamanda Nan Goldin, Del LaGrace Volcano, Sergio Zevallos ve Karolina Bregula’nın çalışmaları yorumlanmıştır. Çalışmaları ve performanslarıyla, Nan Goldin üçüncü bir cinsiyet isterken, Del LaGrace Volcano queer bedeni kendi imkânsızlıkları içinde açıklamaya çalışır, Sergio Zevallos queer bedenlerin ıstıraplarını gösterirken, Karolina Bregula insanların queer bedenlere alışmasını arzulamaktadır.