6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde ticari defterlerin ispat gücü
Loading...
Files
Date
2020
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Kadir Has Üniversitesi
Open Access Color
OpenAIRE Downloads
OpenAIRE Views
Abstract
Turkish Commercial Code remains silent on admissibility and strength of the commercial books as evidence. General preamble justifies this approach as modern commercial codes do not include procedural rules regarding the subject. Nevertheless, according to Turkish Code of Civil Procedure, which was enacted one day before the Commercial Code, the books which are set forth in the Commercial Code to be kept obligatorily, shall constitute evidence to ease, otherwise strict, rules of documentary proof. Obligatory commercial books to be kept by traders are specified by Commercial Code. Books of administrative nature, such as minute book, are all accepted as obligatory commercial books. Renvoi of the Code to Tax Procedure Law means that traders are also bound to keep books regulated therein. Considering that commercial books are, in fact, documents created by traders themselves, strict conditions are required for commercial books to constitute conclusive evidence in favour. Traders may only submit their commercial books, in order, as conclusive evidence if the opposite party of the litigation is also bound to keep commercial books. Moreover, the subject of the litigation must arise from a commercial transaction which, in principle, requires both parties to register it to their books. In cases where these prerequisites are not met, the weight of evidence of commercial books will not be conclusive. On the other hand, commercial books may constitute conclusive evidence against the trader without meeting the prerequisites thereto, since the Code of Civil Procedure permits anyone, whether trader or not, to base claims upon the commercial books of the trader. As per the amendments to the Code of Commerce entered into force on 28.07.2020, results of refusal to submit commercial books are now clearly indicated in the code. Moreover, same amendments now clarify the cases where no records related with the claim exist in the commercial books.
Modern ticaret kanunlarında yer almaması ve ispat hukuku ilkeleriyle bağdaşmaması gerekçesiyle TTK düzenlemesine dahil edilmeyen ticari defterlerle ispat usulü, senetle ispat zorunluluğunun katılığını yumuşatması ve uygulamada önemli yer bulması sebebiyle, bu kanunun kabul tarihinden bir gün önce kabul edilen HMK düzenlemesine eklenmiştir. Mevcut TTK düzenlemesine istinaden tutulması zorunlu ticari defterler mevzuatta belirlenmiş olup işletmenin muhasebesine ilişkin olmayan defterler de ticari defterlerdendir. Ticari defterlerin kişinin kendi düzenlediği belgeler olması sebebiyle bunların sahibi lehine kesin delil olarak kabulü sıkı şartlara bağlanmıştır. Ticari defterlerini eksiksiz bir şekilde kanuna uygun olarak tutan tacirin bu defterlerine lehe delil olarak dayanabilmesi için uyuşmazlığın diğer tarafının da ticari defter tutma yükümlüsü olması ve uyuşmazlığın konusunun her iki tarafın ticari defterlerine geçirmesi gereken bir işlemden kaynaklanması gerekmektedir. Bu ön şartların sağlanmadığı uyuşmazlıklarda, tacirin kendi defterlerine delil olarak dayanması halinde, genel hükümlere göre ticari defterlerin takdiri delil olarak kabulü mümkün olacaktır. Nitekim, ticari defterlerin aleyhe delil teşkil edebilmesi için de bu şartlar aranmamaktadır, zira HMK düzenlemesinde tacir olmayan tarafın da tacirin ticari defterlerine delil olarak dayanabilmesi öngörülmüştür. Bu ön şartların sağlanmasıyla ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için karşı taraf defterlerinin de incelenmesi zaruridir. 28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 Sayılı Kanun'la gelen değişikliklerle birlikte, karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi açık düzenlemeye kavuşturulmuştur. Bunun dışında doktrinde haklı eleştirilere sebep olan, karşı taraf defterlerinde iddiaya ilişkin hiçbir kaydın olmaması haline ilişkin tereddütler de aynı değişiklikler neticesinde giderilmiştir.
Modern ticaret kanunlarında yer almaması ve ispat hukuku ilkeleriyle bağdaşmaması gerekçesiyle TTK düzenlemesine dahil edilmeyen ticari defterlerle ispat usulü, senetle ispat zorunluluğunun katılığını yumuşatması ve uygulamada önemli yer bulması sebebiyle, bu kanunun kabul tarihinden bir gün önce kabul edilen HMK düzenlemesine eklenmiştir. Mevcut TTK düzenlemesine istinaden tutulması zorunlu ticari defterler mevzuatta belirlenmiş olup işletmenin muhasebesine ilişkin olmayan defterler de ticari defterlerdendir. Ticari defterlerin kişinin kendi düzenlediği belgeler olması sebebiyle bunların sahibi lehine kesin delil olarak kabulü sıkı şartlara bağlanmıştır. Ticari defterlerini eksiksiz bir şekilde kanuna uygun olarak tutan tacirin bu defterlerine lehe delil olarak dayanabilmesi için uyuşmazlığın diğer tarafının da ticari defter tutma yükümlüsü olması ve uyuşmazlığın konusunun her iki tarafın ticari defterlerine geçirmesi gereken bir işlemden kaynaklanması gerekmektedir. Bu ön şartların sağlanmadığı uyuşmazlıklarda, tacirin kendi defterlerine delil olarak dayanması halinde, genel hükümlere göre ticari defterlerin takdiri delil olarak kabulü mümkün olacaktır. Nitekim, ticari defterlerin aleyhe delil teşkil edebilmesi için de bu şartlar aranmamaktadır, zira HMK düzenlemesinde tacir olmayan tarafın da tacirin ticari defterlerine delil olarak dayanabilmesi öngörülmüştür. Bu ön şartların sağlanmasıyla ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için karşı taraf defterlerinin de incelenmesi zaruridir. 28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 Sayılı Kanun'la gelen değişikliklerle birlikte, karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi açık düzenlemeye kavuşturulmuştur. Bunun dışında doktrinde haklı eleştirilere sebep olan, karşı taraf defterlerinde iddiaya ilişkin hiçbir kaydın olmaması haline ilişkin tereddütler de aynı değişiklikler neticesinde giderilmiştir.