Nil Nehri Havzasında Hidro-güvenlikleştirme: Mısır, Sudan ve Etiyopya Arasındaki Gerd Anlaşmazlığının Eleştirel Söylem Analizi

dc.contributor.advisorEdiger, Volkan Ş.
dc.contributor.authorElfıkhi, Rahmet
dc.date.accessioned2024-12-15T16:26:57Z
dc.date.available2024-12-15T16:26:57Z
dc.date.issued2024
dc.departmentLisansüstü Eğitim Enstitüsü / Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Ana Bilim Dalı
dc.description.abstractBu tez, Nil Nehri Havzasındaki su çatışmasını, özellikle Büyük Etiyopya Rönesans Barajı (GERD) ve bu barajın kıyıdaş devletler üzerindeki etkilerini incelemektedir. Nil'in su çatışmaları ve GERD'in etkileri üzerine kapsamlı araştırmalar yapılmış olmasına rağmen, bu bağlamda güvenlik teorisinin uygulanması yeterince ele alınmamıştır. Bu çalışma, Buzan ve arkadaşlarının (1998) güvenlik teorisini, Mirumachi ve Allan'ın (2007) ikili çatışma yaklaşımını ve Reyes'in (2011) eleştirel söylem analizinden türetilmiş meşrulaştırma stratejilerini kullanarak GERD etrafındaki söylemi analiz etmektedir. Araştırma, Batı dışı ülkelerin su kıtlığı ve anlaşmazlıklarla nasıl başa çıktığını anlamadaki bir boşluğu doldurmakta ve su kaynaklarının güvenlik altına alınmasının zamanlamasını ve motivasyonlarını incelemektedir. 2013 yılından Ekim 2023'e kadar Etiyopya, Mısır ve Sudan'ın GERD ile ilgili söylemleri analiz edildiğinde, su güvenlik altına almanın bağlamsal tetikleyicilerden etkilenen doğrusal olmayan bir süreç olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu tetikleyiciler arasında su kıtlığı, gıda güvenliği, siyasi değişiklikler ve jeopolitik rekabet bulunmaktadır. Felaket olayları, siyasi değişimler ve güç asimetrisini etkileyen jeopolitik rekabet, güvenlik altına alma sürecini önemli ölçüde etkilemiştir. Bulgular, Daoudi'nin (2009) güç asimetrilerinin etkileşimleri şekillendirdiğini destekleyerek, pazarlık gücü ve zamanla gelişen çıkarların bu dinamiklerde kritik rol oynadığını vurgulamaktadır. Çalışma, güvenlik teorisinin yüksek rütbeli ulusal yetkililer tarafından yönlendirildiğini göstererek, yerel aktörlerin bu süreci yönlendirmediğini ortaya koymaktadır. GERD anlaşmazlığı devam etmekte ve Mısır ile Sudan konuyu giderek daha fazla güvenlik altına almaktadır. Anahtar Sözcükler: Mısır-Etiyopya su çatışması, Etiyopya Barajı (GERD), Su söyleminin güvenlikleştirilmesi, Su güvenliğ
dc.description.abstractThis thesis investigates the water conflict in the Nile River Basin, focusing on the Grand Ethiopian Renaissance Dam (GERD) and its implications for riparian states. While extensive research has explored the Nile's water conflicts and the impact of the GERD, the application of securitization theory in this context remains underexplored. This study employs Buzan et al.'s (1998) securitization theory, enhanced by Mirumachi and Allan's (2007) dual conflict approach and Reyes's (2011) legitimization strategies from critical discourse analysis, to analyze the discourse surrounding the GERD. The research addresses a gap in understanding how non-Western countries handle water scarcity and disputes, specifically investigating the timing and motivations behind the securitization of water resources and its impact on the GERD conflict. Analysis of the rhetoric from Ethiopia, Egypt, and Sudan regarding the GERD, from the onset of official negotiations in 2013 through October 2023, reveals that water securitization is a non-linear process influenced by contextual triggers such as water scarcity, food security, political changes, and geopolitical rivalry. Catastrophic events, political shifts and geopolitical rivalry affecting power asymmetry have significantly impacted the securitization process. The findings support Daoudi's (2009) assertion that power asymmetries influence upstream and downstream interactions, emphasizing that bargaining power and evolving interests are crucial in shaping these dynamics. The study challenges Buzan et al.'s (1998) theory by demonstrating that high-ranking national officials, rather than local actors, are the primary drivers of securitization. Despite notable de-securitization efforts, the GERD dispute persists, with Egypt and Sudan increasingly securitizing the issue. The study also supports Mirumachi & Allan (2007) by showing that conflict and cooperation are distinct yet coexisting phenomena. Moreover, it challenges the notion that non-Western regimes avoid water securitization, revealing that such regimes use securitization to manage domestic dissent and legitimize exceptional measures. Keywords: The Egyptian-Ethiopia water Conflict, The Ethiopian dam (GERD), Securitization of water discourse, Water securityen_US
dc.identifier.endpage289
dc.identifier.urihttps://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/undefined
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12469/7077
dc.identifier.yoktezhttps://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/undefined
dc.identifier.yoktezid903371
dc.language.isoen
dc.subjectEnerji
dc.subjectSiyasal Bilimler
dc.subjectUluslararası İlişkiler
dc.subjectEnergyen_US
dc.subjectPolitical Scienceen_US
dc.subjectInternational Relationsen_US
dc.titleNil Nehri Havzasında Hidro-güvenlikleştirme: Mısır, Sudan ve Etiyopya Arasındaki Gerd Anlaşmazlığının Eleştirel Söylem Analizi
dc.titleHydro-Securitization in the Nile River Basin: a Critical Discourse Analysis of the Gerd Dispute Among Egypt,sudan and Ethiopiaen_US
dc.typeMaster Thesis
dspace.entity.typePublication

Files

Collections