Sürgünden İtlafa, “mahallinde Öldürmeden” Ötanaziye: Hayırsızada Vâkâsının Ardından İstanbul’da Sokak Köpekleri

dc.contributor.authorYıldırım, Mine
dc.date.accessioned2024-12-15T16:33:58Z
dc.date.available2024-12-15T16:33:58Z
dc.date.issued2024
dc.departmentKadir Has Universityen_US
dc.department-tempKADİR HAS ÜNİVERSİTESİen_US
dc.description.abstractBu yazıda, 1910 yılında 80 bine yakın sokak köpeğinin sürgün edilerek ölüme terk edilmesiyle sonuçlanan Hayırsızada Vâkâsının ardından, Cumhuriyetin ilk yüzyılı boyunca Türkiye’de sokakta köpeklerine yönelik muamelenin seyrine odaklanıyorum. Ve bu seyri, birbirini besleyerek gelişen iki ilişki, söylem ve pratikler kümelenmesinin tarihi olarak okuyabileceğimizi savunuyorum: Sokak köpeklerine yönelik şiddetin ve ihtimamın. Sokakta yaşayan hayvanların yaşamını kuşatan bu ikili ilişkinin birbirine dolanık söylemlerine, birbirini kurup şekillendiren yönelimlerine, çatışmalarına, çoklu dinamiklerine, aktörlerine, mekânlarına ve gündelik pratiklerine odaklanıyorum. “Köpeksizleştirme siyaseti” olarak adlandırdığım bu ikili ilişkinin, Hayırsızada Vâkâsının ardından seyrini, ikili bir izlekle açığa çıkarmayı hedefliyorum: İzleklerden ilki, siyasal iktidar ve kamu otoritesinin hayvanları birer denetim ve disiplin nesnesine, asayiş ve kamu düzenini bozan unsurlara, hastalık taşıyıcı vektörlere dönüştürmesinden bazı kesitlere odaklanıyor. Bu anlayışla örgütlenen kitlesel öldürme, sürgün ve tecrit pratiklerini, usullerini, mekanlarını ve yöntem arayışlarını takip ediyor. Diğer izlek ise, sokak köpeklerine yönelik şiddete, onların yerinden edilmesine, tehcir ve tecrit edilmesine, sürgünde, mahallinde ya da barınak adı verilen tecrit mekânlarında öldürülmelerine karşı, örtük ama kuvvetli bir güç olarak varlığını sürdüren, hayvanlara yönelik merhamet, koruma ve ihtimam söylemlerinin seyrini ortaya koyuyor. Şiddet ile ihtimamın bir aradalığı ışığında, Himaye-i Hayvanat Cemiyetinin yüzyıl önce geliştirdiği ve günümüz Türkiye’sinde maalesef yeniden gündemde olan hayvanlara ötenazi, “iyi ölüm”, hayvanları “fenni yöntemlerle öldürme” söylemlerini inceliyorum.en_US
dc.identifier.citation0
dc.identifier.doi10.47613/reflektif.2024.195
dc.identifier.endpage919en_US
dc.identifier.issn2717-9842
dc.identifier.issn2718-0344
dc.identifier.issue3en_US
dc.identifier.scopusqualityN/A
dc.identifier.startpage879en_US
dc.identifier.trdizinid1271942
dc.identifier.urihttps://doi.org/10.47613/reflektif.2024.195
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/en/yayin/detay/1271942/surgunden-itlafa-mahallinde-oldurmeden-otanaziye-hayirsizada-vakasinin-ardindan-istanbulda-sokak-kopekleri
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12469/7098
dc.identifier.volume5en_US
dc.identifier.wosqualityN/A
dc.institutionauthorYıldırım, Mine
dc.language.isotren_US
dc.relation.ispartofReflektif Sosyal Bilimler Dergisien_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleSürgünden İtlafa, “mahallinde Öldürmeden” Ötanaziye: Hayırsızada Vâkâsının Ardından İstanbul’da Sokak Köpeklerien_US
dc.typeArticleen_US
dspace.entity.typePublication

Files