TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://gcris.khas.edu.tr/handle/20.500.12469/4467
Browse
Browsing TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu by WoS Q "Q4"
Now showing 1 - 20 of 90
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation Count: 1ABD’nin Levant Hengamesinde Süreklenen Politikaları(2018) Özel, Soli; Özel, SoliLevant bölgesi, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ABD dış politikasının öncelikli çıkar alanlarından birini oluşturmaktadır. Bu makalenin amacı, ABD’nin, bilhassa da son iki Amerikan yönetiminin, Levant’a yönelik politikalarını açıklığa kavuşturmayı, bölgede ve Amerikan siyasetindeki değişimlerin Washington’un Levant’a yönelik politikasının nasıl yanlı, zaman zaman beceriksiz ve daha da önemlisi tutarsız görünmesine neden olduğunu anlamayı hedeflemektedir. Makale, bir yönetimden diğerine İsrail’in egemenliğinin korunması, dostane rejimlerin desteklenmesi, terörizmle mücadele ve İran’ın kontrol altına alınması gibi konularda ve genel itibariyle bölgeye yönelik yaklaşımdaki değişiklikleri incelemektedir. Suriye’ye yönelik politikadaki tereddütler ve değişimler daha detaylı ele alınmıştır. Nitekim bu konular Amerika’nın Levant’a yönelik politikasının henüz son halini almadığının, daha da ötesinde gelişmeler karşısında ABD’nin nasıl yön değiştirdiğini ve Esad’ı yerinden etme hedefinden uzaklaşarak İran’ı kontrol altına alma ve eğer mümkünse boyun eğdirmeye odaklandığına işaret etmektedir.Article Citation Count: 4Accurate indoor positioning with ultra-wide band sensors(Tubitak, 2020) Arsan, TanerUltra-wide band is one of the emerging indoor positioning technologies. In the application phase, accuracy and interference are important criteria of indoor positioning systems. Not only the method used in positioning, but also the algorithms used in improving the accuracy is a key factor. In this paper, we tried to eliminate the effects of off-set and noise in the data of the ultra-wide band sensor-based indoor positioning system. For this purpose, optimization algorithms and filters have been applied to the raw data, and the accuracy has been improved. A test bed with the dimensions of 7.35 m x 5.41 m and 50 cm x 50 cm grids has been selected, and a total of 27,000 measurements have been collected from 180 test points. The average positioning error of this test bed is calculated as 16.34 cm. Then, several combinations of algorithms are applied to raw data. The combination of Big Bang-Big Crunch algorithm for optimization, and then the Kalman Filter have yielded the most accurate results. Briefly, the average positioning error has been reduced from 16.34 cm to 7.43 cm.Article Citation Count: 0Açık kalp cerrahisi sonrası vertebral osteomiyelit mediastinitin önemli bir komplikasyonu(2001) Güden, Mustafa; Akpınar, Belhan; Sağbaş, Ertan; Sanisoğlu, İlhan; Şirvancı, Mustafa; Bayramoğlu, Zehra; Çaynak, Barış; Yüksel, Alper[Abstract Not Available]Article Citation Count: 0Adölesan idiyopatik skolyozun anterior enstrümantasyon ile tedavisi ve erken sonuçlar(Türk Ortopedi ve Travmatoloji Derneği, 2001) Göğüş, Abdullah; Akman, Şenol; Talu, Ufuk; Şar, Cüneyt; Hamzaoğlu, AzmiAmaç: Üçüncü kuşak anterior vida;tek çubuk sistemleri ve intervertebral titanyum mesh kullanılarak tedavi edilen adölesan idiopatik skolyozlu olgularda erken dönem tedavi sonuçları değerlendirildi. Çalışma planı: Adölesan idiopatik skolyozlu 17 hasta (15 kadın, 2 erkek; ort. Yaş 14.9:dağılım 11-20) değerlendirildi. Eğrilikler dört olguda King tip I, altı olguda tip II, iki olguda tip III, iki olguda tip IV ve üç olguda lomber olarak sınıflandırıldı. Lomber olgularda tüm seviyelerde, torakal olgularda ise enstrümantasyonun kranial ve kaudal sınırlarında intervertebral titanyum mesh$ler kullanıldı. Tüm olgular ameliyat sonrası 3-6 ay süreyle torakolumbosakral ortez içinde immobilize edildi. Hastaların ameliyat öncesi, ameliyat sonrası ve takiplerinde iki yönlü orthoröntgenografileri değerlendirildi. Ortalama takip süresi 28 ay (dağılım 18-41 ay) idi. Sonuçlar: Koronal eğrilik derecesi ortalamaları ameliyat öncesinde 51, ameliyat sonrasında 8.6 bulundu. Koreksiyon oranı ortalaması %83.9 idi. Ameliyat sonrası sagital açı değerleri ortalaması torakal kifoz için 27.5, lomberlordoz için 37.6 bulundu. Sekonder eğriliklerin hiçbirinde dekompensasyon gelişmedi. Posterior enstrümantasyon ile karşılaştırıldığında ortalama 0.93 seviye füzyondan tasarruf edildi. Torakolomber geçiş bölgesi kifozu saptanmadı. Bir torasik olguda vida sıyırması nedeniyle, erken dönemde posterior enstrümentasyon ile revizyon uygulandı. Takiplerde psödoartroz, implant yetersizliği ve koreksiyon kaybı gibi problemlerle karşılaşılmadı, Çıkarımlar: Sonuçlarımız üçüncü kuşak anterior tek çubuk enstrümentasyon ve intervertebral titanyum mesh'lerin adölesan idiopatik skolyozun cerrahi tedavisinde posterior enstrümentasyona iyi bir alternatif olduğunu gösterdi.Article Citation Count: 0Algı mı, söylem mi? Kopenhag Okulu ve yeni-klasik gerçekçilikte güvenlik tehditleri(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği İktisadi İşletmesi, 2011) Akgül Açıkmeşe, SinemBu makale, güvenlik tehditlerinin ortaya çıkışı bakımından yeni-klasik gerçekçilikteki algısal yaklaşımla, Kopenhag Okulunun söylemle inşaya dayalı yöntemini karşılaştırmaktadır. Makalenin hareket noktası, güvenlik tehditlerinin içeriği ve güvenlik aktörleri bakımından farklı perspektifl ere sahip bu iki yaklaşımın güvenliğin çalışılmasında metodolojik benzerlikler içermesi nedeniyle karşılaştırılabilir olduğu varsayımıdır. Makale, tehditlerin ortaya çıkışı bakımından yeni-klasik gerçekçiliğin algılara dayalı öznel yaklaşımının Kopenhag Okulu tarafından kısmen benimsendiğini vurgulayarak, Okulun söyleme dayalı özneler-arası alternatif bir model geliştirdiğini aktarmaktadır. Bu çerçevede, makale öncelikle Güvenlik Çalışmaları yazınında güvenlik tehdidinin içeriği konusundaki tartışmalara yer vermektedir. Ardından, yeni-klasik gerçekçiliği çatısında barındıran Gerçekçi Güvenlik Çalışmalarının tehdidin içeriği ve ortaya çıkışına dair varsayımlarını karşılaştırmalı olarak değerlendirmekte ve yeni-klasik gerçekçiliğin algısal perspektifi ni analiz etmektedir. Son olarak, Kopenhag Okulunun tehditlerle ilgili analizinin çerçevesini oluşturan güvenlikleştirme yaklaşımının tehditlerin kapsamı ve dayanağına dair tespitlerini Okulun kullandığı söz edimi, siyaset teorisi ve söylem analizi perspektifl erinden yeni-klasik gerçekçilikle karşılaştırmalı olarak incelemektedir.Other Antibiyotikli kemik çimentosunun 0 ve 15. günlerde mekanik dayanımı: Surgical Simplex P kemik çimentosu ve teikoplanin ile biyomekanik çalışma(Türk Ortopedi ve Travmatoloji Derneği, 2002) Göğüş, Abdullah; Akman, Şenol; Göksan, Bora S.; Bozdağ, ErgünAmaç: Mekanik dayanım açısından 40 gr belirli bir kemik çimentosuna katılabilecek belirli bir antibiyotiğin maksimum dozu "0. gün" ve antibiyotik salınımı sonrası "15. gün" için araştırıldı. Çalışma planı: 40 g Surgical Simplex P kemik çimentosuna 0, 400, 800,1200,1600, 2000, 3200 ve 4000 mg teikoplanin katılarak sekiz deney grubu oluşturuldu. Kompresyon ve dört nokta eğme mekanik dayanım testleri için üçüncü kuşak sement hazırlama ve uygulama koşullarında örnekler elde edildi. Her bir konsantrasyon için "0. gün" ve "15. gün" için 10'ar örnek oluşturuldu. Örneklerin mekanik dayanım testleri ASTM ve ISO standartlarına göre "0. gün" ve 37∘ C su banyosunda antibiyotik salınımı sonrası "15. gün"de yapıldı. Değişik antibiyotik konsantrasyonları 0 mg kontrol grubu ile, ayrıca aynı antibiyotik konsantrasyonlarının 0. gün ve 15. gün mekanik test sonuçları karşılaştırıldı. Sonuçlar: Kompresyon testlerinde "0. gün" grubu içinde anlamlı farklılık bulunmadı; "15. gün" grubunda ise 800 mg'den itibaren anlamlı dayanım azalması saptandı. Her iki grupta tüm konsantrasyonlarda elde edilen mekanik dayanım değerleri ASTM alt limiti olan 70 MPa'nın üzerindeydi. Dört nokta eğme testinde "0. gün" grubunda 1200 mg'den itibaren, "15. gün" grubunda ise 400 mg'den itibaren anlamlı dayanım azalması saptandı. "15. gün" grubundan 4000 mg ISO'nun alt limiti olan 50 MPa'nın altında kalırken, 3200 ve 2000 mg gruplarında 50 MPa'ya çok yakın sonuçlar elde edildi. Çıkarımlar: Deney sonuçları, üçüncü kuşak çimento hazırlama ve uygulama koşullarında, 40 gr Surgical Simplex P kemik çimentosuna güvenle katılabilecek en yüksek teikoplanin dozunun 1600 mg olduğunu gösterdi.Article Citation Count: 0Aortanın ileri derecede aterosklerozunda koroner arter cerrahisi(1999) Akpınar, Belhhan; Güden, Mustafa; Polat, Bülent; Sağbaş, Ertan; Sanisoğlu, İlhan; Sönmez, Bingür; Demiroğlu, CemşidAçık kalp cerrahisinde tekniklerin ilerlemesine rağmen nörolojik komplikasyonların görülme sıklığı azalmamıştır ve inme (stroke) morbidite ve mortaliteyi önemli ölçüde artırmaktadır. Bu yazıda çıkan aortada ileri derecede kalsifikasyon bulunan vakalarda hipotermik fibrilasyon tekniği kullanılarak aortaya dokunulmadan ve kross klemp konulmadan yapılan koroner by-pass ameliyatları anlatıldı. 2 yıl içinde aortada ileri derecede kalsifikasyon bulunan 23 olguda bu teknik kullanıldı. Yaş ortalaması 65 + 3 yıl idi. Kardiopulmoner bypass için femoral arter ve sağ atrium kullanıldı. Tüm hastalar 26-28 ºC'de ventriküler fibrilasyon ile ameliyat edildi ve internal torasik arterler ve gastroepiploik arter ve bu greftlerin kombinasyonu kullanıldı. Aortaya klemp uygulanmadı ve proksimal anastomoz yapılmadı. 30 günlük ölüm oranı 0 idi. Hiçbir olguda nörolojik komplikasyon, alt ekstremite iskemisi ve hemodinamik problem gözlenmedi. Sadece 1 olgu kanama nedeniyle tekrar ameliyata alındı ve eksik revaskülarizasyon yapılan 1 vakada peroperatif miyokard enfarktüsü görüldü, fakat hemodinamik olarak bir problem olmadı. Bu teknik iyi miyokard korunması sağladığı, uygun revaskülarizasyonu engellemediği ve emboliye bağlı nörolojik komplikasyonları önemli ölçüde engellediği için tercih edilebilir.Article Citation Count: 0Araştırma Merkezlerinin Yükselişi, Türkiye’de Dış Politika ve Ulusal Güvenlik Kültürü(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği İktisadi İşletmesi, 2012) Çelik, Nihat[Abstract Not Available]Article Citation Count: 0Assesment of soft error sensitivity of power flow analysis(Gazi Univ, Fac Engineering Architecture, 2023) Yetkin, Emrullah FatihToday's power systems are large and interconnected to each other with many buses, lines, loads, and generators. Even the solution of a single snapshot of the system for specific conditions requires the solution of systems of equations with large sizes. Thus, to obtain the results in a reasonable time for large problems like electrical power flow simulations, modern large computational environments should be employed. However, because of the increasing number of components in the modern computational environment, the possibility of soft errors also increases. Soft errors can be defined as failures arising from several fluctuations due to x-rays, cosmic particle effects, etc. These types of errors usually appear at any time of computation as a bit-flip in any floating-point operations. In this paper, we will investigate the soft-error effects on large-scale power flow simulations. Generally, power flow calculations are performed by using Newton Raphson Method. The system is modeled by nonlinear equations and the solution process requires a linear solver is employed to take the inverse of the Jacobian matrix at each iteration. In this study, the soft-error sensitivity of the numerical methods used in load flow was examined, and the problems that may be encountered were revealed.Article Citation Count: 0Atlantik Paktı’ndan NATO’ya: Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Türkiye’nin konumu ve uluslararası rolü tartışmalarından bir kesit(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği İktisadi İşletmesi, 2012) Yanık, Lerna K.Bu makale Türkiye’nin Kuzey Atlantik İttifakı’na (NATO) giriş sürecinde dış politika söylemleri aracılığıyla oluşan kimliği, eleştirel jeopolitik çerçevesinde irdelemektedir. Bu makalenin ana tezi ülkelerin dış politika yoluyla oluşturdukları kimliklerin sadece konum, kültür ve değerden ibaret olmadığı, bu denkleme bir de ülkelerin üstlendikleri uluslararası işlevin eklenmesi gerektiğidir. Türkiye örneğini değerlendirmek amacıyla Türkiye’nin NATO’ya girişinden hemen önce ve sonrasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yapılan çeşitli konuşmalar incelenmiştir. Varılan sonuç bu yıllarda konum, kültür ve değer olarak kendini Batılı sayan Türkiye’nin Doğu’ya uzanmayı görev olarak bellediği ve dolayısıyla üstü kapalı bir eşiksel kimlik yaratıldığıdır.Book Review Citation Count: 0Article Citation Count: 1Bayesian estimation of discrete-time cellular neural network coefficients(TUBITAK Scientific & Technical Research Council Turkey, 2017) Şenol, Habib; Özmen, Atilla; Şenol, HabibA new method for finding the network coefficients of a discrete-time cellular neural network (DTCNN) is proposed. This new method uses a probabilistic approach that itself uses Bayesian learning to estimate the network coefficients. A posterior probability density function (PDF) is composed using the likelihood and prior PDFs derived from the system model and prior information respectively. This posterior PDF is used to draw samples with the help of the Metropolis algorithm a special case of the Metropolis--Hastings algorithm where the proposal distribution function is symmetric and resulting samples are then averaged to find the minimum mean square error (MMSE) estimate of the network coefficients. A couple of image processing applications are performed using these estimated parameters and the results are compared with those of some well-known methods.Article Citation Count: 0Comparative classification performances of filter model feature selection algorithms in EEG based brain computer interface system(Gazi Univ, Fac Engineering Architecture, 2023) Ballı, Tuğçe; Balli, Tugce; Yetkin, E. FatihBrain-computer interface (BCI) systems enable individuals to use a computer or assistive technologies such as a neuroprosthetic arm by translating their brain electrical activity into control commands. In this study, the use of filter-based feature selection methods for design of BCI systems is investigated. EEG recordings obtained from a BCI system designed for the control of a neuroprosthetic device are analyzed. Two feature sets were created; the first set was band power features from six main frequency bands (delta (1.0-4 Hz), theta (4-8 Hz), alpha (8-12 Hz), beta (12-25 Hz), high-beta (25-30Hz) and gamma (30-50 Hz)) and the second set was band power features from ten frequency sub-bands (delta (1-4 Hz), theta (4-8 Hz), alpha1 (8-10 Hz), alpha2 (10-12 Hz), beta1 (12-15 Hz), beta2 (15-18 Hz), beta3 (18-25 Hz), gamma1 (30-35 Hz), gamma2 (35-40 Hz), gamma3 (40-50 Hz)). Ten filter-based feature selection methods are investigated along with linear discriminant analysis, random forests, decision tree and support vector machines algorithms. The results indicate that feature selection methods leads to a higher classification accuracy and eigen value centrality (Ecfs) and infinite feature selection (Inffs) methods have consistently provided higher accuracy rates as compared to rest of the feature selection methods.Article Citation Count: 0Constructions of European Identity: Debates and Discourses on Turkey and the EUHoundmills, Basingstoke, Hampshire ve New York, NY, Palgrave Macmillan, 2012. ISBN 978-0-230-34838-7(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği İktisadi İşletmesi, 2013) Düzgit Aydın, Senem[Abstract Not Available]Article Citation Count: 1COVID-19 modeling based on real geographic and population data(Tubitak Scientific & Technological Research Council Turkey, 2023) Baysazan, Emir; Berker, A. Nihat; Mandal, Hasan; Kaygusuz, HakanBackground/aim: Intercity travel is one of the most important parameters for combating a pandemic. The ongoing COVID-19 pandemic has resulted in different computational studies involving intercity connections. In this study, the effects of intercity connections during an epidemic such as COVID-19 are evaluated using a new network model. Materials and methods: This model considers the actual geographic neighborhood and population density data. This new model is applied to actual Turkish data by means of provincial connections and populations. A Monte Carlo algorithm with a hybrid lattice model is applied to a lattice with 8802 data points. Results: Around Monte Carlo step 70, the number of active cases in Turkiye reaches up to 8.0% of the total population, which is followed by a second wave at around Monte Carlo step 100. The number of active cases vanishes around Monte Carlo step 160. Starting with Istanbul, the epidemic quickly expands between steps 60 and 100. Simulation results fit the actual mortality data in Turkiye. Conclusion: This model is quantitatively very efficient in modeling real-world COVID-19 epidemic data based on populations and geographical intercity connections, by means of estimating the number of deaths, disease spread, and epidemic termination.Article Citation Count: 5Debating Eurasia: Political Travels of a Geographical Concept in Turkey(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği, 2019) Yanık, Lerna K.This article reviews the ways in which various actors in Turkey have used the terms 'Eurasia' and 'Eurasianism' since the end of the Cold War. It presents two arguments. First, compared to Russian Eurasianism, it is difficult to talk about the existence of a 'Turkish Eurasianism'. Yet, the article employs the term Turkish Eurasianism as a shorthand to describe the ways in which Eurasia and Eurasianism are employed in Turkey. Second, Turkish Eurasianism is nothing but the use or instrumentalization of Eurasia to create a geopolitical identity for Turkey that legitimizes its political, economic, and strategic interests primarily in the post-Soviet space, but, from time to time, also in the Balkans and Africa. Various Turkish state and non-state actors have used Eurasia to mean different things and justify different goals: reaching out to Turkic Republics, being pro-Russian, creating a sphere of influence in former Ottoman lands, or, recently, cloaking anti-Western currents.Book Review Citation Count: 0Deborah Barros Leal FARRIAS, Aid and Technological Cooperation as a Foreign Policy Tool for Emerging Donors: The Case of Brazil(2022) Akıncı, Basri Alp[Abstract Not Available]Article Citation Count: 3Deniz dibi tarama malzemesi, kömür uçucu külü ve atık döküm kumunun hafif agrega olarak geri kazanımı(2019) Erdoğan, Pembe Özer; Başar, Hatice MerveGünümüzde, yüksek miktardaki deniz dibi tarama malzemesinin (DTM) diğer endüstriyel atıklarla birliktesürdürülebilir çevresel yönetimi Türkiye genelinde ortak bir sorundur. DTM ve atıkların denizeboşaltım/bertaraf yerine yapay hafif (kaba) agrega (YHA) üretiminde hammadde olarak faydalıkullanımı/geri kazanımı, döngüsel ekonomi kapsamında önemli çevresel kazanç sağlayacaktır. Buçalışmada, DTM, kömür uçucu külü ve atık döküm kumu kullanılarak YHA üretimi araştırılmıştır.Hammaddelerin üç farklı karışımı pelletleme diskinde granüle edilmiş, 105ºC’de kurutulmuş ve kül fırınında1100, 1150, 1170, 1180 ve 1190°C’de 5-10°C/min ısıtma hızı ve 10-20 min sinterleme süresindesinterlenmiştir. Sinterlenen YHA’lar fiziksel, mekanik, mikroyapısal, mineralojik ve sızma özellikleriaçısından analiz edilmiştir. 1190°C sinterleme sıcaklığı, 5°C/min ısıtma hızı ve 20 min sinterleme süresindeüretilen YHA’lar daha iyi agrega özelliklerine neden olmuştur. Ayrıca, bu agregaların sızma (liç) testisonuçlarına göre; eluat ve original atık parametrelerinin, sinterleme prosesinde silika matriksine hapsolmasınedeni ile III. Sınıf (İnert Atık) düzenli depolama tesisi limit değerlerinin altında olduğu; böylece, yapısektöründe kullanım için çevresel risk teşkil etmediği görülmüştür.Article Citation Count: 4Development of a supervised classification method to construct 2D mineral maps on backscattered electron images(Tubitak, 2020) Çavur, Mahmut; Çavur, MahmutThe Mineral Liberation Analyzer (MLA) can be used to obtain mineral maps from backscattered electron (BSE) images of particles. This paper proposes an alternative methodology that includes random forest classification, a prospective machine learning algorithm, to develop mineral maps from BSE images. The results show that the overall accuracy and kappa statistic of the proposed method are 97% and 0.94, respectively, proving that random forest classification is accurate. The accuracy indicators also suggest that the proposed method may be applied to classify minerals with similar appearances under BSE imaging. Meanwhile, random forest predicts fewer middling particles with binary and ternary composition, but the MLA predicts more middling particles only with ternary composition. These discrepancies may arise because the MLA, unlike random forest, may also measure the elemental compositions of mineral surfaces below the polished section.Other Citation Count: 0The Dikili-Çandarlı volcanics, western Turkey: Magmatic interactions as recorded by petrographic and geochemical features(Tübitak, 2007) Karacık, Zekiye; Yılmaz, Yücel; Pearce, Julian A.Located in the northwestern part of the Aegean region, Dikili-Çandarl› volcanic suite contains products representative for the western Anatolian Miocene volcanism. They can be divided into two main groups: the Dikili and the Çandarl› groups. The Dikili group is Early–Middle Miocene in age and consists mainly of pyroclastic rocks, andesitic-dacitic lavas, lava breccia, lahar flows and associated sedimentary rocks. The lavas contain disequilibrium phenocrysts assemblages. The Çandarl› group consists of Upper Miocene–Pliocene lava and sediment associations. The volcanic rocks consist mainly of rhyolitic domes and basaltic trachyandesite-basaltic andesite lavas erupted along the NW–SE- and NE–SW-trending fault systems; the faults controlled the development of the Çandarl› depression. Major- and trace-element chemistry indicates that the lavas are dominantly high-K, calc-alkaline, intermediate to acidic in composition. Chemical and textural characteristics of the minerals reveal that mixing was a common process in the generation of this magma. In particular, petrography, textural evidence and crystal chemistry of the phenocrysts together with variations in rock compositions indicate that basaltic-basaltic andesitic magma intruded dacite magma and is partially hybridized with it. New petrographic and geochemical data of Dikili-Çandarl› volcanics are closely similar to those of the active continental margin volcanism which are interpreted as mantle-derived magmas contaminated by crustal materials.