Hukuk Fakültesi Koleksiyonu

Permanent URI for this collectionhttps://gcris.khas.edu.tr/handle/20.500.12469/56

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 80
  • Article
    Citation Count: 0
    6098 Sayılı Yeni Türk Borçlar Kanunu'na Göre Taksitle Satış Sözleşmesi
    (Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2013) Hacıbekiroğlu Ömeroğlu, Ekin
    1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu ile taksitle satış sözleşmesi kapsamlı bir şekilde düzen- lenmiştir. Bu çalışmanın amacını, taksitle satış sözleşmesi hakkında getiri- len yeni düzenlemelerin incelenmesi ve 818 sayılı Borçlar Kanunu ile kar- şılaştırılarak getirilen hükümlerin tespiti oluşturmaktadır.
  • Article
    Citation Count: 0
    Avrupa Birliği’nin Milletlerarası Özel Hukuka İlişkin Düzenlemelerinin Türk Hukukuna Etkileri
    (MALTEPE ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2013) Süral, Bahar Ceyda
    Avrupa Birliği’nde ilk olarak 1 Mayıs 1999’da yürürlüğe giren Amsterdam Antlaşması ile değişik Avrupa Topluluğu Antlaşması ile milletlerarası özel hukukun uyumlaştırılması çabaları düzenlenmiş; bu anlamda, Avrupa Topluluğu’na delillerin toplanması ve hukuki ve ticari davalar sonucu verilen kararların tanıma ve tenfizinde işbirliği ile üye ülkelerin kanunlar ihtilafı ve milletlerarası yetkiye ilişkin kurallarının birbirine uyumunun geliştirilmesi hususlarında tüzük ve direktif çıkarma yetkisi tanınmıştır. Lizbon Antlaşması sonrasında kabul edilen Avrupa Birliği’nin İşleyişine Dair Antlaşma’da özgürlük, güvenlik ve adalet alanı yaratılması ve bu kapsamda milletlerarası özel hukuk konusunda düzenleme yapma yetkisi Birliğin paylaşılan yetki alanları içerisinde sayılmıştır. Bu kapsamda, 2001 yılından itibaren milletlerarası özel hukuka ilişkin olarak birçok Tüzük kabul edilmiştir. Bu Tüzükler, Türk hukukunda bir uygulama alanına sahip olmamakla birlikte, yeni kanunların yapılmasında ve doktrindeki tartışmaların zenginleşmesinde sürekli olarak örnek alınmıştır. İleride Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üye olması halinde bunlar Türk hukukunun da bir parçası haline gelecektir. Ancak, bu düzenlemelerin Türk hukukuna tek etkisi bununla sınırlı mıdır? Tüzük hükümleri incelendiğinde Türk hukukçusunun da halihazırda dikkate alması gereken durumlar nelerdir? Çalışmamızda, aile ve borçlar hukuku alanındaki Tüzüklerin ilgili hükümleri incelenerek, bu soruların cevabı aranacaktır.
  • Article
    Citation Count: 0
    İŞYERİ SENDİKA TEMSİLCİLİĞİ VE GÜVENCESİ
    (2016) Uslu, Kaan
    [Abstract Not Available]
  • Article
    Citation Count: 0
    Ahlak ve Hukuk Arasında Sıkışan Kürtaj
    (2016) Kansu Karadağ, Akasya
    Günümüz toplumlarında sadece genel olarak kabul görmesi nedeniyle ahlak kurallarının hukuk olarak dayatılması yaygın bir görüştür. Kürtajın ahlaki bakış açısından değerlendirilmesi kadının toplumda anne olarak kodlanması sorunsalıyla başlar. Bunun yanı sıra cenin toplumsal ahlak kuralları çerçevesinde çocuk olarak tanımlanır. Kadının bir birey olarak görülmediği bir toplumda kadının bedenine ilişkin kararı tanınmaz hale gelir. Bu durumda kürtaj, toplumda anne olarak görülen kadın ile çocuk olarak görülen ceninin haklarının yarışması kıskacında kalır. Kürtaj hakkının bir hak olarak görülmemesi karşısında hukukun konumu bu makalede incelenecek ana araştırma konusudur.
  • Article
    Citation Count: 0
    ANAYASA MAHKEMESİNİN BİREYSEL BAŞVURU KARARLARI ÖZETLERİ (NİSAN - EYLÜL 2016)
    (2016) Atasayan, Gözde; Dülger İtişgen, Rezzan; Işık, Cennet
    [Abstract Not Available]
  • Article
    Citation Count: 0
    HASTANIN TIBBİ YAŞAM İRADESİNE DAİR HUKUKİ VASITALAR
    (2017) Söğüt, İpek Sevda; Tuna, Ekin
    Birçok hukuk sisteminde, kişilerin tedavileri ile ilgili karar alma sürecine katılmaları konusunda "tıbbi yaşam iradesi"ni ortaya koyan hukuki vasıtalar kabul edilmiştir. Tıbbi yaşam iradesi; çok ciddi bir hastalık durumunda hastanın kendisine verilecek olan sağlık hizmeti ile ilgili taleplerini ortaya koyması veya kendi kararlarını alamayacak duruma gelmesi halinde, yerine karar alacak kişiyi belirleyebilmesini sağlayan yazılı irade açıklamalarıdır. Gelişmiş ülkelerde yoğun tartışmalara yol açan bu konu, henüz Türkiye'de normatif bir düzenleme oluşturma yönünden, tartışmaya açılmamıştır. Hukuk sistemlerinin uygun gördüğü şekilde, çeşitli hukuki vasıtalarla vücut bulan hastanın tıbbi yaşam iradesi; kendi kaderini tayin ve onurlu ölüm hakkı çerçevesinde, hastanın terminal dönemde olması halinde, karar verme yetkisini haiz olmadığı anda dahi, kendisine uygulanmasını istediği ya da istemediği tıbbi müdahaleleri belirleyebilmesini sağlayan bir hukuki müessese olarak karşımıza çıkmaktadır.
  • Article
    Citation Count: 0
    Anonim Ortaklık Genel Kurul Toplantılarında Uygulanan Yetersayılar ve Bazı Değerlendirmeler
    (2017) Biçer, Levent; Hamamcıoğlu, Esra
    Anonim ortaklıklarda genel kurul, paysahipleri veya temsilcilerinin katılımı ile yılda en az bir defa ve gerektiğinde toplanan zorunlu bir organdır. Ortaklığın birçok konudaki kararları genel kurulda alınır. Genel kurulda alınan kararlar, toplantıya katılsın katılmasın tüm ortakları, yönetim kurulunu, diğer yöneticileri ve ortaklığı bağlar. Bu çalışmada anonim ortaklık ge- nel kurul toplantılarında uygulanan yetersayılar, yetersayıların anasözleşme ile değiştirilmesi, anasözleşme ile arttırılan yetersayıların hangi yetersayılarla değiştirilebileceği, oy hakkının donması ve oy hakkından yoksunluk hallerinin yetersayılara etkisi ile yetersayılara aykırılığın sonuçları incelenmeye çalışılmıştır.
  • Article
    Citation Count: 0
    Lex Rhodia de Iactu'ya Genel Bir Bakış
    (2017) Söğüt, İpek Sevda
    Bu makale, Romalıların Rodos Yasasından aldığı ve Iustinianus'un derlemesinde yer alan müşterek avarya kavramına genel bir bakış niteliğindedir. Müşterek avarya, antik dönemler deniz hukuku ve uygulamasının en eski izlerinden biridir. Antik Yunan'ın çöküşü ve Roma İmparatorluğu'nun yükselişi Rodos Deniz Hukukunun etkisini değiştirmiş olsa da, Rodos Kanunu Akdeniz ticareti için barışçıl ve karlı olduğundan, yeknesak bir kod olarak varlığını devam ettirdi. Akdeniz'de, neredeyse bin yıldan fazla, Romalılar tarafından bazı eklemelerle çeşitlendirilmiş olsa dahi, sadece Rodos Hukuku hakim olmuştur.Nitekim, lex Rhodia de Iactu, metinlerin hukuksal olmaktan çok, tarihsel olmasından dolayı, Roma Özel Hukukunun en tartışmalı konularından biridir. Bu, Digesta 14.2.0 (De lege Rodia [Rhodia] de iactu)'deki on derlemede açıklanan, oldukça karmaşık bir sistemin içeriğinin doğası ve öneminden kaynaklanmaktadır.
  • Article
    Citation Count: 0
    Evlilik Dışında Velayetin Birlikte Kullanılması
    (2018) Uzun Kazmacı, Özge
    Türk Hukukunda son yıllarda, evlilik birliği dışında, özellikle boşanmadan sonra, birlikte velayet öğreti-de çokça tartışılmaktadır. Birçok ülke hukukunda bu konuda düzenlemeler yapılmış olması ve özellikle uluslararası anlaşmalarda çocuklar ile ilgili hak ve sorumluluklarda anne babanın eşitliğine ilişkin hü-kümler yer alması, bu tartışmanın kaynağını oluşturmaktadır. İç hukuk kuralı haline gelen uluslararası sözleşme hükümleri çerçevesinde, Türk Hukukunda boşanmadan sonra birlikte velayete hükmedilebi-leceği uygulamada da savunulmakta ve bu yönde kararlar da çıkmaktadır. Bununla birlikte bu konuda bir kanun değişikliği yapılarak birlikte velayetin esasları ve sonuçları ile birlikte düzenlenmesi ihtiyacı devam etmektedir.
  • Article
    Citation Count: 0
    Anonim Ortaklıklarda Tek Borç İlkesine İlişkin Gelişmeler(*)
    (2018) Hamamcıoğlu, Esra
    Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 480. maddesinde kanunda öngörülen istisnalar dışında paysahibine anasözleş-me ile dahi pay bedelini veya payın itibari değerini aşan primi ifa dışında bir borç yükletilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Hükümde geçen “borç” sözcüğü kanunkoyucunun bilinçli bir tercihi olup geniş anlamda tüm borçları kapsayacak şekilde kullanılmıştır. Buna göre paysahibinin ortaklığa karşı olan asli ve tek borcu taahhüt etmiş olduğu sermayeyi ifa borcudur. Tek borç ilkesi olarak adlandırılan düzenlemenin gerekçesinin paysahibi-ni belirsiz bir gelecekle ve beklemediği yükümlülüklerle karşı karşıya bırakmamak ve payın devir kabiliyetini sınırlandırmamak olduğu söylenebilir. İlke aynı zamanda anonim ortaklığın tipik bir sermaye ortaklığı olması nedeniyle sahip olduğu temel özellikleri ile de uyumludur. Bununla birlikte, ilkenin kanundan kaynaklanan istis-naları da bulunmaktadır. Yine bazı hususların ilkenin istisnası kapsamında olup olmadığı da tartışılmaktadır. Tek borç ilkesinin anlam ve kapsamının ortaya konulabilmesi bu istisnaların açıklığa kavuşturulması ile mümkündür.
  • Article
    Citation Count: 0
    Hekimin Cezai Sorumluluğu Açısından Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçunun(tck M. 135) Değerlendirilmesi
    (2018) Mutlu, Muhammet Sefa
    Kişisel verilerin korunması hususunda hukukumuzda son yıllarda yaşanan hızlı değişimin etkisiyle, TCK m. 135’te kişisel verilerin kaydedilmesi suçu düzenlenmiştir. Suçun düzenlenmesinin amacı, başta elekt-ronik ortamlar olmak üzere kişisel verilerin her geçen gün daha fazla şekilde hukuka aykırı olarak işlen-mesini önlemeye yöneliktir. Hekim karşısına fiziksel ve psikolojik olarak korunmaya muhtaç bir halde gelen hastanın (bireyin) özel hayatının gizliliği, kişisel verilerinin korunmasının temelini oluşturmakta-dır. Taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar ve yerel hukukumuz açısından da hekim-hasta ilişkisi çer-çevesinde hastanın (bireyin) kişisel verilerinin korunması ve kaydedilecek verilerin hukuka uygun olması gerekmektedir. Dolayısıyla, kişisel verilerin kaydedilmesinin TCK m. 135 bağlamında hekim açısından sı-nırlarını çizmek ve kaydetme fiilinin hangi sınırdan sonra suç oluşturacağını aydınlatmak oldukça önem-lidir. Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu düzenlemesinin dar kapsamlı, soyut, yoruma muhtaç olması ve özellikle özel hayat verisi ile kişisel veri ayırımının net olmaması mahkeme kararlarında benzer suçlarla karıştırılmasına yol açmaktadır. Anılan bu yönlerden, çalışmamızda, TCK m. 135’te düzenlenen kişisel verilerin kaydedilmesi suçunun unsurları hekimin cezai yükümlülüğü açısından değerlendirilmektedir. İncelenen ulusal yüksek mahkeme ve AİHM kararları doğrultusunda söz konusu suç tipinin kapsamının detaylıca belirlenmesi istenmektedir.
  • Article
    Citation Count: 0
    Edinilmiş Mallara Katılma Rejimine Kadın Hakları Açısından Bir Bakış
    (2018) Ayar, Ahmet
    17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilerek, 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe giren 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi toplumumuzun çağdaş uygarlık kapısından içeri girmesinde önemli bir rol oynamıştır. Özellikle Türk hukukundaki kadın hakları açısından devrim, Türk Kanunu Medenisinin yürürlüğe girmesi ile başla-mış ve 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile de pekiştirilmiştir. Türk Medeni Kanunu, Türk Kanunu Medenisi’nde yer almayan “edinilmiş mallara katılma” rejimini yasal mal rejimi olarak kabul etmiştir (TMK. 202/I). Her ne kadar, yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi, eski yasal mal rejimi olan mal ayrılığına oranla kadın hakları açısından daha ma-kul görünse de, istenilen sonuçları tam olarak sağlamamıştır. Bu sebeple, Türk Medeni Kanunu m. 218 vd hükümlerinde düzenlenen “edinilmiş mallara katılma” rejimini genel hatları ile incelemek ve özellikle kadın hakları açısından irdelemek isabetli olacaktır.
  • Article
    Citation Count: 0
    Yasal Belirsizlik: Embriyonik Kök Hücre Çalışmaları
    (2018) Söğüt, İpek Sevda
    Kök hücre tipleri arasında yer alan embriyonik kök hücreler, her çeşit hücre ve dokuya dönüşebilme kapasitesi nedeniyle doku mühendisliği ve rejeneratif tıp alanında önemle üstünde durulan kök hücre grubudur. Özellikle insan embriyonik kök hücreleri; yeni ilaç tasarımı deneylerinde, ilaç toksisitelerinin araştırılmasında ve erken embriyonik gelişim çalışmalarında model olabilecek hücrelerdir. Bununla birlikte, insan embriyonik kök hücre çalışmaları canlı embriyoların kullanımını gerektirdiğinden, etik ve hukuki problemleri beraberinde getirmektedir. Embriyon araştırmaları, yaşamın başlangıcı ve insan onurunun kapsama alanını ilgilendirdiğinden, çok tartışmalı bir konudur. Bu çalışma ile genel olarak kök hücre kavramı, hukuki niteliği, embriyonik kök hücre kavramı, embriyonun; insan hakları hukuku, anayasa hukuku, ceza hukuku ve medeni hukuk bağlamında statüsü, ana rahmindeki embriyo, tüpteki embriyo bakımından embriyonik kök hücre çalışmalarındaki mevcut hukuki durum ile araştırma amaçlı embriyo yaratmanın hukukiliği ve embriyonik kök hücre çalışmalarında Sağlık Bakanlığı Genelgesi sonrasındaki hukuki durum açıklanmaya çalışılacaktır.
  • Article
    Citation Count: 0
    Avale İlişkin Güncel Yargıtaykararlarının Değerlendirilmesi
    (2018) Karamanlıoğlu, Argun
    Teminatlar, alacaklılara güvence sağlayarak, kredi ihtiyacı içinde olanların krediye erişmelerini kolaylaş-tırmaktadır. Aval, kambiyo senetlerine özgü bir kişisel teminat türüdür. Uygulamada sıklıkla tercih edil-mese de aval ile ilgili azımsanmayacak sayıda uyuşmazlığın yargı kararlarına konu olduğu görülmektedir. Öte yandan, kefalette eşin iznini arayan TBK md. 603 hükmünün uygulama alanına avalin girip girmediği son dönemde doktrinde ve Yargıtay kararlarında en tartışmalı konulardan biri olmuştur. Bu makalede; özellikle, avalde eşin rızasına ilişkin Yargıtay kararları ile birlikte avale ilişkin yakın tarihli ve önemli bazı Yargıtay kararları değerlendirilmiştir.
  • Article
    Citation Count: 0
    Potential Impact of the Covid-19 Pandemic on Interpretation and Application of Double Tax Treaties on Income and on Capital
    (Istanbul Univ, 2020) Yazıcıoğlu, Alara Efsun
    It is undisputed that the measures taken by governments to enable their citizens to safeguard a certain social distance and thereby to contain the COVID-19 pandemic as much as possible caused a considerable negative impact on economic activities. Most governments took a series of immediate tax measures at a domestic level to mitigate that impact. Traditionally, large-scale economic problems, such as the ones that have resulted from the COVID-19 pandemic, give rise not only to domestic law and tax policy modifications but also to several legal and policy amendments at regional and international levels. The most recent example is the financial crisis of 2008. Following the crisis concerned, among other developments, the implementation of a Europe-wide Financial Transaction Tax was suggested and international exchange of information gained unprecedented importance, which resulted in significant international efforts in that particular area that are still ongoing. This article focuses on the potential impact of COVID-19 on interpretation and application of double tax treaties on income and on capital. To this end, problems that may occur concerning interpretation and application of double tax treaties are analyzed and then the current status of the international tax law projects, which were already ongoing before the COVID-19 crisis, relating to a potential update of such treaties is briefly examined. Most of the problems that may occur due to the pandemic in a double tax treaty context were analyzed in a document entitled "OECD Secretariat Analysis of Tax Treaties and the Impact of the COVID-19 Crisis" published by the OECD Secretariat on April 3, 2020. The residency of natural and legal persons, the creation of a permanent establishment, and the taxation of income earned by cross border workers were examined in the document concerned. Although it was not possible for the Secretariat to clarify issues relating to transfer pricing, that particular field is also in need of, and prone to, important developments. COVID-19 pandemic gave rise to some doubt on the progress of the ongoing work on double tax treaties, such as the work that is being conducted on the digitalization of the economy. The projects concerned continue at their regular pace, without any significant delay, as per the statement made by the OECD.
  • Article
    Citation Count: 0
    The Workers on The Personal Life, The Consultancy "not To Be Retainable"
    (Istanbul Univ, 2016) Çatalkaya Ugan, Deniz
    [Abstract Not Available]
  • Conference Object
    Citation Count: 3
    Supporter Ownership in Turkish Football
    (Palgrave, 2017) Güney, Emir
    [Abstract Not Available]
  • Book Part
    Citation Count: 1
    Legal Background of Autonomy Arrangements in Turkey From Historical Perspectives
    (Brill, 2019) Akbulut, Olgun
    [Abstract Not Available]
  • Book Part
    Citation Count: 0
    Minority Self-Government in Europe and the Middle East From Theory To Practice Preface
    (Brill, 2019) Akbulut, Olgun; Aktoprak, Elçin
    [Abstract Not Available]