The effect of taxes and transfers on income poverty in Turkey from 2003 to 2019
Loading...
Files
Date
2021
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Kadir Has Üniversitesi
Open Access Color
OpenAIRE Downloads
OpenAIRE Views
Abstract
Unlike developed countries, indirect taxes are main tax revenue in developing countries. In Turkey, the majority of collected taxes are indirect taxes on consumption and the share of these taxes account for 60 percent of total tax revenue in Turkey. Indirect taxes disproportionally affect lower income groups which can impact poverty status. We estimate the fiscal incidence of social security contributions, income taxes, consumption taxes, and social assistance by using Household Budget Survey data. We estimate poverty rate and poverty gap for different income definitions, market, disposable, and consumable incomes. We also estimate poverty transition between high, middle, vulnerable, and poor income households. We find that marginal impact of indirect taxes is generally more than marginal impact of social assistance and minimum subsistence allowance. We find that poverty rate declined significantly over time, but poverty gap and squared poverty gap did not decline as much as poverty rate. Our empirical model indicates that there is opposite relationship between retirement income and poverty status. On the other hand, we find positive association between youth and poverty. If there is any youth in household, this household is more likely to be poor. Therefore, we simulate poverty effect of modest child support scheme due to this positive relationship. We assign 0.4 percent of total GDP as a child support to households which have any youth in their household, then we find approximately one percent decline in poverty rate for both disposable and consumable income.
Gelişmiş ülkelerin aksine, gelişmekte olan ülkelerde dolaylı vergiler ana vergi gelirleridir. Türkiye'de tahsil edilen vergilerin büyük çoğunluğu tüketim üzerinden alınan dolaylı vergilerdir ve bu vergilerin payı Türkiye'deki toplam vergi gelirlerinin yüzde 60'ını oluşturmaktadır. Dolaylı vergiler orantısız bir şekilde düşük gelir gruplarını etkiler ve bu da yoksulluk durumunu etkiler. Hanehalkı Bütçe Anketi verilerini kullanarak sosyal güvenlik katkı payları, gelir vergileri, tüketim vergileri ve devlet transferlerinin mali yansımasını tahmin ediyoruz. Yoksulluk oranı ve açığını farklı gelir türleri, piyasa, harcanabilir ve tüketilebilir gelirler için tahmin ediyoruz. Aynı zamanda yüksek, orta, kırılgan ve düşük gelirli haneler arasındaki yoksulluk geçişini tahmin ediyoruz. Dolaylı vergilerin marjinal etkisinin genellikle devlet transferlerinin ve asgari geçim indiriminin marjinal etkisinden daha fazla olduğunu bulduk. Yoksulluk oranının zaman içinde önemli ölçüde azaldığını, ancak yoksulluk açığı ve yoksulluk karesinin yoksulluk oranı kadar azalmadığını bulduk. Ampirik modelimiz, emeklilik geliri ile yoksulluk arasında zıt bir ilişki olduğunu göstermektedir. Öte yandan, gençlik ve yoksulluk arasında pozitif bir ilişki buluyoruz. Hanede genç varsa, bu hanenin yoksul olma olasılığı daha yüksektir. Bu pozitif ilişki nedeniyle makul çocuk nafaka planının yoksulluk etkisini simüle ediyoruz. Hanesinde herhangi bir gencin bulunduğu hanelere toplam gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 0.4'ünü çocuk nafakası olarak tahsis ettiğimizde hem harcanabilir hem de tüketilebilir gelir için yoksulluk oranında yaklaşık yüzde bir düşüş görüyoruz.
Gelişmiş ülkelerin aksine, gelişmekte olan ülkelerde dolaylı vergiler ana vergi gelirleridir. Türkiye'de tahsil edilen vergilerin büyük çoğunluğu tüketim üzerinden alınan dolaylı vergilerdir ve bu vergilerin payı Türkiye'deki toplam vergi gelirlerinin yüzde 60'ını oluşturmaktadır. Dolaylı vergiler orantısız bir şekilde düşük gelir gruplarını etkiler ve bu da yoksulluk durumunu etkiler. Hanehalkı Bütçe Anketi verilerini kullanarak sosyal güvenlik katkı payları, gelir vergileri, tüketim vergileri ve devlet transferlerinin mali yansımasını tahmin ediyoruz. Yoksulluk oranı ve açığını farklı gelir türleri, piyasa, harcanabilir ve tüketilebilir gelirler için tahmin ediyoruz. Aynı zamanda yüksek, orta, kırılgan ve düşük gelirli haneler arasındaki yoksulluk geçişini tahmin ediyoruz. Dolaylı vergilerin marjinal etkisinin genellikle devlet transferlerinin ve asgari geçim indiriminin marjinal etkisinden daha fazla olduğunu bulduk. Yoksulluk oranının zaman içinde önemli ölçüde azaldığını, ancak yoksulluk açığı ve yoksulluk karesinin yoksulluk oranı kadar azalmadığını bulduk. Ampirik modelimiz, emeklilik geliri ile yoksulluk arasında zıt bir ilişki olduğunu göstermektedir. Öte yandan, gençlik ve yoksulluk arasında pozitif bir ilişki buluyoruz. Hanede genç varsa, bu hanenin yoksul olma olasılığı daha yüksektir. Bu pozitif ilişki nedeniyle makul çocuk nafaka planının yoksulluk etkisini simüle ediyoruz. Hanesinde herhangi bir gencin bulunduğu hanelere toplam gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 0.4'ünü çocuk nafakası olarak tahsis ettiğimizde hem harcanabilir hem de tüketilebilir gelir için yoksulluk oranında yaklaşık yüzde bir düşüş görüyoruz.
Description
Keywords
Ekonomi, Economics